Ilk pasif olmam.
Okulun bitmesiyle askerlik bekleme arasında bir zaman,hem kadınlarla hem de güzel CD pasiflerle birlikte oluyordum. Sürekli takıldığım orta yaşlı, harika fizikli Alev takma adlı bir CD vardı. Alev sürekli kendi yaşlarındaki diğer aktif partneriyle grup yapmamızı istiyordu. Ben ise adam kesin malın biridir bulaşmayayım diye sallıyordum. Bir gün msn de takılırken bu adam yazmaya başladı. Adı Hakan mış, msn imi Alev vermış. Ben şuyum vs deyinece artık engelleyemedim tanışmış olduk. Hakan ile denk geldikçe msn den konuştuk, muhabbetimiz ilerledi.
Hakan ile muhabbet ilerleyince Alev'i daha fazla sallayamadım ve ara sıra grup takılmaya başladık. Genelde ufaktan içerken bir yandan da iki aktif bir CD takılıyorduk. Bu şekilde zaman zaman buluştuk arkadaşlık, samimiyet daha da ilerledi. Yine böyle takıldığımız bir gece, ben Alev'i yan çevirmiş ikinciye gidiyordum, Alev de koltuğun ucunda oturan Hakan'ın aletini yalıyordu. Alev in yalamasını izliyordum, Hakan'ın yarı kalkmış kalın aleti loş ışıkta çok iyi duruyordu. Hakan kalkıp odadan çıkınca ben de Alev'in dirseklerini kolçağa dayatıp domalttım, arkasına geçip pompalamaya başladım. Bir yandan konuşuyorduk bir yandan da Alev'in inlemeleri varken Haka'nın odaya girdiğini duymadım bile. Aniden götümde bir el ve göt deliğimde bir parmak hissetmemle Haka'nın -Alevcim bu götünün hastasıyım orospu- demesi bir oldu. Olayın şokuyla kaçmak için Alev'e yüklendim ama parmağın daha da girmesiyle Hakan abi ne yapıyorsun benim demem bir kaç sn aldı. Bu arada Hakan kayganlaştırıcı sürdüğü parmağını sokmakla kalmakış bir iki ileri geri de yapmıştı. Ben bağırınca Hakan hemen çekildi özürler dilemeye başladı. Çok karanlık, kafam da güzel Alev sandım. çok özür diliyorum gel sen de beni parmakla ödeşelim bir sürü özürler. Ben de öyle olunca uzatmadım.
Olayın ertesi günü aklıma geldikçe sikim kalktı, adam kayganlaştırıcı sürdüğü parmağını bana sokmuştu. Gece de msn de takılıyordum. Gece geç saatte Hakan yazdı nasılsın falan diye. Biraz soğuk yapıyordum ki Hakan -canım dün gece habersiz götüne zevk suyumu sürüp parmakladığım için kusura bakma ama harika götün var bayadır götünün hayalini kuruyorum dün gece artk daha fazla dayanamadım- demesiyle başımdan aşağı kaynar sular dökülmesi bir oldu. Sadece -ne zevk suyu kaygalaşırıcı değil miydi?- yazabildim. Hakan - kapıdan senin götünün ileri geri gitmesini izleyip otuzbir çekiyordum, bir an artk dayanamadım elime zevk suyu da boşalmıştı geldim sana elledim- yazdı. Ben bir şey yazamadım, Acayip şaşırdım ne diyecem bilemedim bu arada sikim kazık gibi olmuştu ellememle patlamam bir oldu. Hakan sonra baya yazdı- seni çok beğeniyorum götün Alev'den bile güzel başka bir sürü methiyeler falan. Ben bir şey yazamadım. Daha sonra sikinin resimlerini atmaya başladı. Seni seviyorum, aklıma sen geldikçe sikim inmiyor, aşığım sana ilk erkeğin olmak istiyorum daha neler neler. Aletinin resimleri hoşuma gitti ben de sertleşince cevap yazmaya başladım. Yazışırken karşılıklı boşaldık, Hakan boşalırken cam açtı bana izletti, sonra yattık.
Bu olaydan sonra her gece konuşmaya başladık. O sikini açıyor, resimlerini atıyor karşılıklı boşalıyorduk. Ben her sabah büyük bir pişmanlık ve utançla bir erkeğe nasıl böyle hislerim olabilir diye utancımdan ölsem de her gece Hakan'la konuşmadan yapamıyordum. Bir zaman sonra Hakan buluşalım diye çok ısrar etmeye başladı ben ise kaçınıyordum. Pasif olamam diye düşünüyordum. Alev'in haberi varsa diye ona da gitmiyordum. Neyse bu böyle bir zaman sürdü. Bir gün Alev aradı biraz konuştuk, Kıbrıstaydı yeni gelmiş çok özledim falan deyince olur ama gündüz görüşelim dedim. Hakan'la karşılaşmak istemiyordum. Ertesi gün işten izin alıp Alev'e gittim, kapıyı Hakan açınca bir an donakaldım. Alev heralde içeride diye içeri geçince yalnız olduğumuzu anladım. Merabalaşma dışında hiç konuşmadık, ben üzerimi çıkartıp içeri yönelince oturma odasının kapsısında karşıma dikilip beni dudaklarımdan öpmeye başladı. Dili ağızımın içinde gezerken bir eliyle beni belimden tutup kendine çekiyor bir eliyle de kalçalarımı sıkıyordu. Ben ise dilini emmeye çalışırken omuzlarından Hakan'a tutunuyordum. Kalbim deli gibi çarpıyordu, çok güzeldi. Biraz böyle yiyiştikten sonra Hakan beni elimden tutup Alev'in yatak odasına götürdü, makyaj masasının pufuna oturttu. Oturunca kabarmış pantolonuna bakakaldım, ağızıma vercek diye heyecanlanırken Hakan -giyin içeride bekliyorum- deyip gitti. Konuşurken bana giyineceksin değil mi diye soruyordu ben de hoş tutmak için senin için her şeyi yaparım diyordum ama hiç gerçekten hazırlanmamıştım.
Bir an düşündüm ve denemeye karar verdim. Alev'in nasıl makyaj yaptığını çok defa görmüştüm. Önce banyoya gidip traşımı tazeledim. Üzerimdeki her şeyi çıkartıp makyaj masasına geçtim. Sakal izi olan yerlerime bolca kapatıcı sürdüm, süngerle yaydım. Ardından kapatıcı fondoten ile neredeyse tüm yüzümü geçtim. Acemilikten çok sürmüşüm kalın oldu. Renk te bana tam uymadı ama sakal izi kalmamıştı. Yapamayacağımı bildiğim için gölge vs ile hiç uğraşmadım öyle bıraktım. Göz kalemiyle de uğraşmadım sadece küçük süngeriyle mavi göz farı kullandım. En zoru ruj oldu. 15 dk falan uğraştım. Biraz taşırsam da sonunda alev kırmızısı dudaklarım oldu. Altıma siyah dantelli çorap giydim. Tanga veya külot giymedim. Üzerime tek parça, askılı mini elbise geçirdim. Biraz dar ve kısa oldu ama penye esnediği için giyebildim. Siyah uzun peruk ortada duruyordu, saçlarım kısa olduğu için sorun olmadan taktım. Yuvarlak takma küpe, tasma gibi kalın bir kolye, üzerine iki kere dolanmış uzun bir kolye daha, ellerime bileklikler, bir kaç yüzük taktım. Masada duran simden biraz boynuma ve etrafına sürdüm. Çilek kokulu parfümden bolca sürdüm. Siyah topuklular biraz küçük geldi ama zorla da olsa giyebildim. Ayakta zar zor durabiliyordum. Güç bela oturma odasına gidebildim.
Hakan birasını yudumluyordu beni görünce kalkıp yanıma geldi, aç bir kurt gibi üzerime atıldı. İki eli iki kalçamda beni öpmüyor adeta ağızımı yiyordu. Ben zevkten kendimi bırakmış olacakların heyecanından deli gibi atan kalbimle kollarında eriyordum. Bir kaç dk beni yedikten sonra kafamdan bastırıp önünde diz çöktürdü. Ben de kemerini açıp pantalonunu ve ıslanmış boxerını sıyırınca gecelerdir hayalini kurduğum 17 cm, kalın aletiyle karşı karşıya kaldım. Aletinin kafası zevk suyundan parlıyordu, çok güzel görünüyordu. Hakan kafamı sikine doğru bastırınca ağızıma aldım. Başta tadı çok kötü geldi ama Hakanın zevkten ohlaması ve ağızıma akan yapış yapış zevk suyunu bekletmeden yutmamla hoşuma gitmeye başladı. Hakan ara sıra kafamı bastırıp köklüyor, zevkini çıkartıyordu. Tadı kötü de olsa ağızıma akan zevk suları hoşuma gidiyor deli gibi atan kalbimi daha da azdırıyordu. Sikin çoktandır kazık gibiydi, ellemesem de Hakan'nın kalın aleti ağızımı doldururken ilk kez boşaldım. Tam bu kalın aleti nasıl alacağım diye endişelenmeye başlamışken Hakan koltuğa oturdu. Ben de karşısına geçip yalamaya devam ettim. Ara sıra taşaklarını ve kasıklarını da yalıyor sikini emerek zevk sularını temizliyordum. Hakan da zevkten ohlamalarının arasında bana methiyeler düzüyor beni ne kadar çok sevdiğini anlatıyordu. Daha sonra beni kendine çekti, ben de meme uçlarını emmeye başlayınca zevkten derin bir oh çekip beni yüz üstü koltuğa yatırdı. Kalçamı aralayıp deliğimin üzerine soğuk kayganlaştırıcıyı boca etti. Önce parmağıyla üstünden yedirdi ardından orta parmağıyla yoklamaya başladı. Ben heyecandan ölecek gibiydim, Hakan'ın bana düzdüğü methiyeleri dinlerken parmak bile büyük gelmeye başlamıştı. O an korkmaya da başdadım. O kalın alet bana ne yapacak diye terliyordum. Hakan parmakladıkça sıkmamamı rahat bırakmamı söylüyordu. Başta pek yapamadım ama parmakladıkça alıştım rahat bıraktım. Öyle yapınca parmak rahatsız etmemeye başlamıştı ki Hakan aletinin kafasını deliğime dayadı. O an heyecandan kalbim duracak sandım. -Seni karım yapacağım istiyor musun- diye sordu, ben de evet diyebilim. Kafasını yavaşça itmeye başladı, o an yırtıldı sandım ama sıkmamak için de uğraşıyordum. Bu şekilde yarıya kadar sokup bekliyor ve çıkartıyordu. Hakan'nın aleti içime her girdiğinde yırtılma hissinden, korku ve heyecandan çıkana kadar nefesimi tutuyordum. Hakan sikini soktukça koltuğa sürtünen aletim çoktan kalkmıştı. Daha fazla dayanamayıp ikinci kere boşaldım. Çok canım yanmıyordu ama yırtılma hissinin verdiği korku çok kötüydü. Bu arada arkadan hiç zevk almıyordum sadece büyük heyecan vardı. Ardından Hakan beni koltuktan yere indirdi, yüz üstü halıya yatırdı. Bolca kayganlaştırıcı sürüp aletini içime itti ve üstüme eğildi. Nefesini boynumda hissediyordum, kulağıma methiyeler düzüyor ve yavaştan bana pompalıyordu. Ben ise zevk almıyor tuhaf şeyler hissediyordum, hiç beklediğim gibi zevkli değilmiş diye düşünürken Hakan'ın hızlanmasıyla ölüyorum sandım. O nasıl bir zevk anlatamam. Hakan aletini her içime ittiğinde sanki ateşten bir dalga deliğimden girip başımdan çıkıyor gibiydi, heyecan patlamasından ve zevkten zar zor nefes alabiliyordum. Zevkten çığlık atınca Hakan iyice hızlandı ben ise nefes alabilmek için çırpınıyor, zevkten kalbim duracak gibi çarpıyordu. Başta kalkık olan aletim Hakan'ın hızlanmasıyla sönmüştü ve sadece götümden zek alıyordum ama yine de sönük sikimle üçüncü kez boşaldım. Boşalırken gözlerim karardı, bir iki sn göremedim. Beni zevkten kıvranırken gören Hakan daha fazla dayanamayıp boşalmak için durunca doğru düzgün nefes alabildim. Nefes almak o an o kadar tatlı geldi ki anlatamam. Oksijenin tadını çıkartırken Hakan'ın üstümde kasılmalarını hissediyor, içime boşalmasının bitmesini bekliyordum. Boşalması bitince üzerime uzandı, aleti hala içimdeydi ama yumuşadığını hissediyordum. Küfürlü ve argo konuşmaya başlamıştı ancak beni rahatsız etmedi. Aleti iyice yumuşayınca içimden çıkardı, o an sanki bir rüzgar götüme girdi, o soğukluk çok iyi geldi. Bir süre yerde yattım Hakan da koktukta birasını yudumladı. Beni ne kadar sevdiğini falan anlattı. İyice kendime gelince ayağa kalkmamla deliğimden sperm akmaya başladı, ben de banyoya geçtim. İçimden çıkanları görmek istediğim için küvetin kenarına oturdum öne doğru eğilince Hakan'ın tohumları göt deliğimden dışarı akmaya başladı. Biraz itmemle birlikte de bolca dölü içimden çıktı. Bu kadar çok boşalması ayrıca hoşuma gitti. Tam o sırada Hakan geldi. Beni öyle görünce küvete soktu, önünde diz çöktürdü. Yalatacak diye beklerken bir anda tanzikli bir şekilde yüzüme işemeye başladı. Kaçmaya çalıştım ama kafamdan tutuyordu ben de gözlerim kapalı bitmesini bekledim. Başta biraz ağızıma da geldi. Bira idrarı uzun sürdü. Bitince aleti ağızıma verdi, miğdem bulandı ama çok kötü değildi. Sikini ve taşaklarını bana yıkattıktan sonra, -duş al ve bana kahvaltı hazırla bundan böyle benim karımsın- deyip çıktı.
Hakan beni bozup pasif yaptığı günün gecesinde bir kez daha beni sikti daha sonra da gece birlikte yattık. Yatmadan önce de uzunca seviştik. Bu sırada Hakan beni yemediği anlarda beni ne kadar sevdiğini, aşık olduğunu anlattı durdu, bir yandan da göt deliğimi kurcaladı. Ben de Hakan'ın dilini emip boynunu öperken sikini taşşaklarını okşuyordum. Hakan boşalmaya yaklaşınca benim arkamı döndürüp içime girdi. Bir kaç kez git gel yapmasıyla hemen boşaldı. Boşalırken aletini köküne kadar içime itip bana sım sıkı sarıldı. Hakan üçüncü kez tohumlarını içime fışkırtıyordu. Hakan'ın taşşaklarının içime akmasını bekledim ama bu kez aleti sönüp te içimden çıkana kadar beni bırakmadı. Sım sıkı sarılıp, kulağıma bazen argo bazen güzel laflar fısıldadı. Siki sönünce beni bıraktı. Sikinin içimden çıkmasıyla göt deiğimde Hakan'nın spermlerinin kayganlığı kaldı. Spermin göt deliğimdeki kayganlık hissi hoşuma gitti, banyoya gitmeden Hakan'a dönüp sarıldım, birlikte uyuduk.
Sabah kaltığımda yatağın benim tarafı yer yer nemlenmiş kurumuştu. Ayaga kalkınca hala Hakan'nın artık su olmuş spermlerinin götümden aktığını hissettim. Adamın üçüncü postası bile benim bir haftalık biriktirmemden çok sperm bırkamış diye düşündüm, o iri taşşaklara saygı duydum. Ses çıkarmadan üst başımı toparlayıp banyoya geçtim. Hızlıca giyinip evden sıvıştım. Öğlen molasına kadar hala kafam dumanlı, hayal dünyasında gibiydim. Yemekten sonra kafam yerine gelince acayip kötü hissettim. Pasif olmuştum. Çok utandım. Göt deliğim de hafiften acıyordu, otururken biraz zorlandım. Gün boyu kimsenin yüzüne bakamadım. Akşam da bizimkilerin yüzüne bakamayacağım için eve gitmedim, arkadaşımda kaldım. 10 gün kadar eve gitmedim, hep arkadaşlarda kaldım. Annemle telefonda bile utanarak bir iki cümle konuşabiliyordum. Bu sırada Hakan yüzlerce kez aradı ama açamadım. Mesajlarını ise mecburen okuyordum. Mesajlarını bile okurken kalbim hızlanıyor, boğazım düğümleniyordu, Hakan'ı arzuluyordum. İşteyken bir mesaj daha geldi, -artık dayanamıyorum, senin aşkından delireceğim. Hemen beni ara yoksa iş yerine geliyorum- yazıyordu. İş yerinde mahalleden bir arkadaşım da çalıştığı için mecburen hemen Hakan'ı aradım. Telefonu açar açmaz beni ne kadar sevdiğini, özlediğini, hep beni düşündüğünü anlattı durdu. Ben ise hızla atan kalbim ve miğdemde kelebekler sadece dinledeim. Sonra benimle sadece sex istemediğini çıkmak istediğini söyleyip çıkma teklif etti. Adamım biri bana kız gibi çıkma teklif etmişti, şaşkınlıktan dona kaldım. Ben susunca Hakan tekrar teklif etti -benimle çıkar mısın?-dedi. Ben de -emin değilim pasif olmak istemiyorum- dedim. Hakan -artık zaten pasifsin daha olacak ne var, istersen geleyim yüz yüze konuşalım- deyince ben -gelme- dedim. Hakan tekrar sordu -benimle çıkar mısın- diye. Ben de mecburen -evet, çıkarım- demek zorunda kaldım.
Hakan ile muhabbet ilerleyince Alev'i daha fazla sallayamadım ve ara sıra grup takılmaya başladık. Genelde ufaktan içerken bir yandan da iki aktif bir CD takılıyorduk. Bu şekilde zaman zaman buluştuk arkadaşlık, samimiyet daha da ilerledi. Yine böyle takıldığımız bir gece, ben Alev'i yan çevirmiş ikinciye gidiyordum, Alev de koltuğun ucunda oturan Hakan'ın aletini yalıyordu. Alev in yalamasını izliyordum, Hakan'ın yarı kalkmış kalın aleti loş ışıkta çok iyi duruyordu. Hakan kalkıp odadan çıkınca ben de Alev'in dirseklerini kolçağa dayatıp domalttım, arkasına geçip pompalamaya başladım. Bir yandan konuşuyorduk bir yandan da Alev'in inlemeleri varken Haka'nın odaya girdiğini duymadım bile. Aniden götümde bir el ve göt deliğimde bir parmak hissetmemle Haka'nın -Alevcim bu götünün hastasıyım orospu- demesi bir oldu. Olayın şokuyla kaçmak için Alev'e yüklendim ama parmağın daha da girmesiyle Hakan abi ne yapıyorsun benim demem bir kaç sn aldı. Bu arada Hakan kayganlaştırıcı sürdüğü parmağını sokmakla kalmakış bir iki ileri geri de yapmıştı. Ben bağırınca Hakan hemen çekildi özürler dilemeye başladı. Çok karanlık, kafam da güzel Alev sandım. çok özür diliyorum gel sen de beni parmakla ödeşelim bir sürü özürler. Ben de öyle olunca uzatmadım.
Olayın ertesi günü aklıma geldikçe sikim kalktı, adam kayganlaştırıcı sürdüğü parmağını bana sokmuştu. Gece de msn de takılıyordum. Gece geç saatte Hakan yazdı nasılsın falan diye. Biraz soğuk yapıyordum ki Hakan -canım dün gece habersiz götüne zevk suyumu sürüp parmakladığım için kusura bakma ama harika götün var bayadır götünün hayalini kuruyorum dün gece artk daha fazla dayanamadım- demesiyle başımdan aşağı kaynar sular dökülmesi bir oldu. Sadece -ne zevk suyu kaygalaşırıcı değil miydi?- yazabildim. Hakan - kapıdan senin götünün ileri geri gitmesini izleyip otuzbir çekiyordum, bir an artk dayanamadım elime zevk suyu da boşalmıştı geldim sana elledim- yazdı. Ben bir şey yazamadım, Acayip şaşırdım ne diyecem bilemedim bu arada sikim kazık gibi olmuştu ellememle patlamam bir oldu. Hakan sonra baya yazdı- seni çok beğeniyorum götün Alev'den bile güzel başka bir sürü methiyeler falan. Ben bir şey yazamadım. Daha sonra sikinin resimlerini atmaya başladı. Seni seviyorum, aklıma sen geldikçe sikim inmiyor, aşığım sana ilk erkeğin olmak istiyorum daha neler neler. Aletinin resimleri hoşuma gitti ben de sertleşince cevap yazmaya başladım. Yazışırken karşılıklı boşaldık, Hakan boşalırken cam açtı bana izletti, sonra yattık.
Bu olaydan sonra her gece konuşmaya başladık. O sikini açıyor, resimlerini atıyor karşılıklı boşalıyorduk. Ben her sabah büyük bir pişmanlık ve utançla bir erkeğe nasıl böyle hislerim olabilir diye utancımdan ölsem de her gece Hakan'la konuşmadan yapamıyordum. Bir zaman sonra Hakan buluşalım diye çok ısrar etmeye başladı ben ise kaçınıyordum. Pasif olamam diye düşünüyordum. Alev'in haberi varsa diye ona da gitmiyordum. Neyse bu böyle bir zaman sürdü. Bir gün Alev aradı biraz konuştuk, Kıbrıstaydı yeni gelmiş çok özledim falan deyince olur ama gündüz görüşelim dedim. Hakan'la karşılaşmak istemiyordum. Ertesi gün işten izin alıp Alev'e gittim, kapıyı Hakan açınca bir an donakaldım. Alev heralde içeride diye içeri geçince yalnız olduğumuzu anladım. Merabalaşma dışında hiç konuşmadık, ben üzerimi çıkartıp içeri yönelince oturma odasının kapsısında karşıma dikilip beni dudaklarımdan öpmeye başladı. Dili ağızımın içinde gezerken bir eliyle beni belimden tutup kendine çekiyor bir eliyle de kalçalarımı sıkıyordu. Ben ise dilini emmeye çalışırken omuzlarından Hakan'a tutunuyordum. Kalbim deli gibi çarpıyordu, çok güzeldi. Biraz böyle yiyiştikten sonra Hakan beni elimden tutup Alev'in yatak odasına götürdü, makyaj masasının pufuna oturttu. Oturunca kabarmış pantolonuna bakakaldım, ağızıma vercek diye heyecanlanırken Hakan -giyin içeride bekliyorum- deyip gitti. Konuşurken bana giyineceksin değil mi diye soruyordu ben de hoş tutmak için senin için her şeyi yaparım diyordum ama hiç gerçekten hazırlanmamıştım.
Bir an düşündüm ve denemeye karar verdim. Alev'in nasıl makyaj yaptığını çok defa görmüştüm. Önce banyoya gidip traşımı tazeledim. Üzerimdeki her şeyi çıkartıp makyaj masasına geçtim. Sakal izi olan yerlerime bolca kapatıcı sürdüm, süngerle yaydım. Ardından kapatıcı fondoten ile neredeyse tüm yüzümü geçtim. Acemilikten çok sürmüşüm kalın oldu. Renk te bana tam uymadı ama sakal izi kalmamıştı. Yapamayacağımı bildiğim için gölge vs ile hiç uğraşmadım öyle bıraktım. Göz kalemiyle de uğraşmadım sadece küçük süngeriyle mavi göz farı kullandım. En zoru ruj oldu. 15 dk falan uğraştım. Biraz taşırsam da sonunda alev kırmızısı dudaklarım oldu. Altıma siyah dantelli çorap giydim. Tanga veya külot giymedim. Üzerime tek parça, askılı mini elbise geçirdim. Biraz dar ve kısa oldu ama penye esnediği için giyebildim. Siyah uzun peruk ortada duruyordu, saçlarım kısa olduğu için sorun olmadan taktım. Yuvarlak takma küpe, tasma gibi kalın bir kolye, üzerine iki kere dolanmış uzun bir kolye daha, ellerime bileklikler, bir kaç yüzük taktım. Masada duran simden biraz boynuma ve etrafına sürdüm. Çilek kokulu parfümden bolca sürdüm. Siyah topuklular biraz küçük geldi ama zorla da olsa giyebildim. Ayakta zar zor durabiliyordum. Güç bela oturma odasına gidebildim.
Hakan birasını yudumluyordu beni görünce kalkıp yanıma geldi, aç bir kurt gibi üzerime atıldı. İki eli iki kalçamda beni öpmüyor adeta ağızımı yiyordu. Ben zevkten kendimi bırakmış olacakların heyecanından deli gibi atan kalbimle kollarında eriyordum. Bir kaç dk beni yedikten sonra kafamdan bastırıp önünde diz çöktürdü. Ben de kemerini açıp pantalonunu ve ıslanmış boxerını sıyırınca gecelerdir hayalini kurduğum 17 cm, kalın aletiyle karşı karşıya kaldım. Aletinin kafası zevk suyundan parlıyordu, çok güzel görünüyordu. Hakan kafamı sikine doğru bastırınca ağızıma aldım. Başta tadı çok kötü geldi ama Hakanın zevkten ohlaması ve ağızıma akan yapış yapış zevk suyunu bekletmeden yutmamla hoşuma gitmeye başladı. Hakan ara sıra kafamı bastırıp köklüyor, zevkini çıkartıyordu. Tadı kötü de olsa ağızıma akan zevk suları hoşuma gidiyor deli gibi atan kalbimi daha da azdırıyordu. Sikin çoktandır kazık gibiydi, ellemesem de Hakan'nın kalın aleti ağızımı doldururken ilk kez boşaldım. Tam bu kalın aleti nasıl alacağım diye endişelenmeye başlamışken Hakan koltuğa oturdu. Ben de karşısına geçip yalamaya devam ettim. Ara sıra taşaklarını ve kasıklarını da yalıyor sikini emerek zevk sularını temizliyordum. Hakan da zevkten ohlamalarının arasında bana methiyeler düzüyor beni ne kadar çok sevdiğini anlatıyordu. Daha sonra beni kendine çekti, ben de meme uçlarını emmeye başlayınca zevkten derin bir oh çekip beni yüz üstü koltuğa yatırdı. Kalçamı aralayıp deliğimin üzerine soğuk kayganlaştırıcıyı boca etti. Önce parmağıyla üstünden yedirdi ardından orta parmağıyla yoklamaya başladı. Ben heyecandan ölecek gibiydim, Hakan'ın bana düzdüğü methiyeleri dinlerken parmak bile büyük gelmeye başlamıştı. O an korkmaya da başdadım. O kalın alet bana ne yapacak diye terliyordum. Hakan parmakladıkça sıkmamamı rahat bırakmamı söylüyordu. Başta pek yapamadım ama parmakladıkça alıştım rahat bıraktım. Öyle yapınca parmak rahatsız etmemeye başlamıştı ki Hakan aletinin kafasını deliğime dayadı. O an heyecandan kalbim duracak sandım. -Seni karım yapacağım istiyor musun- diye sordu, ben de evet diyebilim. Kafasını yavaşça itmeye başladı, o an yırtıldı sandım ama sıkmamak için de uğraşıyordum. Bu şekilde yarıya kadar sokup bekliyor ve çıkartıyordu. Hakan'nın aleti içime her girdiğinde yırtılma hissinden, korku ve heyecandan çıkana kadar nefesimi tutuyordum. Hakan sikini soktukça koltuğa sürtünen aletim çoktan kalkmıştı. Daha fazla dayanamayıp ikinci kere boşaldım. Çok canım yanmıyordu ama yırtılma hissinin verdiği korku çok kötüydü. Bu arada arkadan hiç zevk almıyordum sadece büyük heyecan vardı. Ardından Hakan beni koltuktan yere indirdi, yüz üstü halıya yatırdı. Bolca kayganlaştırıcı sürüp aletini içime itti ve üstüme eğildi. Nefesini boynumda hissediyordum, kulağıma methiyeler düzüyor ve yavaştan bana pompalıyordu. Ben ise zevk almıyor tuhaf şeyler hissediyordum, hiç beklediğim gibi zevkli değilmiş diye düşünürken Hakan'ın hızlanmasıyla ölüyorum sandım. O nasıl bir zevk anlatamam. Hakan aletini her içime ittiğinde sanki ateşten bir dalga deliğimden girip başımdan çıkıyor gibiydi, heyecan patlamasından ve zevkten zar zor nefes alabiliyordum. Zevkten çığlık atınca Hakan iyice hızlandı ben ise nefes alabilmek için çırpınıyor, zevkten kalbim duracak gibi çarpıyordu. Başta kalkık olan aletim Hakan'ın hızlanmasıyla sönmüştü ve sadece götümden zek alıyordum ama yine de sönük sikimle üçüncü kez boşaldım. Boşalırken gözlerim karardı, bir iki sn göremedim. Beni zevkten kıvranırken gören Hakan daha fazla dayanamayıp boşalmak için durunca doğru düzgün nefes alabildim. Nefes almak o an o kadar tatlı geldi ki anlatamam. Oksijenin tadını çıkartırken Hakan'ın üstümde kasılmalarını hissediyor, içime boşalmasının bitmesini bekliyordum. Boşalması bitince üzerime uzandı, aleti hala içimdeydi ama yumuşadığını hissediyordum. Küfürlü ve argo konuşmaya başlamıştı ancak beni rahatsız etmedi. Aleti iyice yumuşayınca içimden çıkardı, o an sanki bir rüzgar götüme girdi, o soğukluk çok iyi geldi. Bir süre yerde yattım Hakan da koktukta birasını yudumladı. Beni ne kadar sevdiğini falan anlattı. İyice kendime gelince ayağa kalkmamla deliğimden sperm akmaya başladı, ben de banyoya geçtim. İçimden çıkanları görmek istediğim için küvetin kenarına oturdum öne doğru eğilince Hakan'ın tohumları göt deliğimden dışarı akmaya başladı. Biraz itmemle birlikte de bolca dölü içimden çıktı. Bu kadar çok boşalması ayrıca hoşuma gitti. Tam o sırada Hakan geldi. Beni öyle görünce küvete soktu, önünde diz çöktürdü. Yalatacak diye beklerken bir anda tanzikli bir şekilde yüzüme işemeye başladı. Kaçmaya çalıştım ama kafamdan tutuyordu ben de gözlerim kapalı bitmesini bekledim. Başta biraz ağızıma da geldi. Bira idrarı uzun sürdü. Bitince aleti ağızıma verdi, miğdem bulandı ama çok kötü değildi. Sikini ve taşaklarını bana yıkattıktan sonra, -duş al ve bana kahvaltı hazırla bundan böyle benim karımsın- deyip çıktı.
Hakan beni bozup pasif yaptığı günün gecesinde bir kez daha beni sikti daha sonra da gece birlikte yattık. Yatmadan önce de uzunca seviştik. Bu sırada Hakan beni yemediği anlarda beni ne kadar sevdiğini, aşık olduğunu anlattı durdu, bir yandan da göt deliğimi kurcaladı. Ben de Hakan'ın dilini emip boynunu öperken sikini taşşaklarını okşuyordum. Hakan boşalmaya yaklaşınca benim arkamı döndürüp içime girdi. Bir kaç kez git gel yapmasıyla hemen boşaldı. Boşalırken aletini köküne kadar içime itip bana sım sıkı sarıldı. Hakan üçüncü kez tohumlarını içime fışkırtıyordu. Hakan'ın taşşaklarının içime akmasını bekledim ama bu kez aleti sönüp te içimden çıkana kadar beni bırakmadı. Sım sıkı sarılıp, kulağıma bazen argo bazen güzel laflar fısıldadı. Siki sönünce beni bıraktı. Sikinin içimden çıkmasıyla göt deiğimde Hakan'nın spermlerinin kayganlığı kaldı. Spermin göt deliğimdeki kayganlık hissi hoşuma gitti, banyoya gitmeden Hakan'a dönüp sarıldım, birlikte uyuduk.
Sabah kaltığımda yatağın benim tarafı yer yer nemlenmiş kurumuştu. Ayaga kalkınca hala Hakan'nın artık su olmuş spermlerinin götümden aktığını hissettim. Adamın üçüncü postası bile benim bir haftalık biriktirmemden çok sperm bırkamış diye düşündüm, o iri taşşaklara saygı duydum. Ses çıkarmadan üst başımı toparlayıp banyoya geçtim. Hızlıca giyinip evden sıvıştım. Öğlen molasına kadar hala kafam dumanlı, hayal dünyasında gibiydim. Yemekten sonra kafam yerine gelince acayip kötü hissettim. Pasif olmuştum. Çok utandım. Göt deliğim de hafiften acıyordu, otururken biraz zorlandım. Gün boyu kimsenin yüzüne bakamadım. Akşam da bizimkilerin yüzüne bakamayacağım için eve gitmedim, arkadaşımda kaldım. 10 gün kadar eve gitmedim, hep arkadaşlarda kaldım. Annemle telefonda bile utanarak bir iki cümle konuşabiliyordum. Bu sırada Hakan yüzlerce kez aradı ama açamadım. Mesajlarını ise mecburen okuyordum. Mesajlarını bile okurken kalbim hızlanıyor, boğazım düğümleniyordu, Hakan'ı arzuluyordum. İşteyken bir mesaj daha geldi, -artık dayanamıyorum, senin aşkından delireceğim. Hemen beni ara yoksa iş yerine geliyorum- yazıyordu. İş yerinde mahalleden bir arkadaşım da çalıştığı için mecburen hemen Hakan'ı aradım. Telefonu açar açmaz beni ne kadar sevdiğini, özlediğini, hep beni düşündüğünü anlattı durdu. Ben ise hızla atan kalbim ve miğdemde kelebekler sadece dinledeim. Sonra benimle sadece sex istemediğini çıkmak istediğini söyleyip çıkma teklif etti. Adamım biri bana kız gibi çıkma teklif etmişti, şaşkınlıktan dona kaldım. Ben susunca Hakan tekrar teklif etti -benimle çıkar mısın?-dedi. Ben de -emin değilim pasif olmak istemiyorum- dedim. Hakan -artık zaten pasifsin daha olacak ne var, istersen geleyim yüz yüze konuşalım- deyince ben -gelme- dedim. Hakan tekrar sordu -benimle çıkar mısın- diye. Ben de mecburen -evet, çıkarım- demek zorunda kaldım.
Pre 1 godinu
