Masum olmayanlar apartmanı -3
İlk soframızda garip bir durum olacak düşüncesi ile duşa girdim. Murat karısının sikildiğinden ******** bir de Cevat’ın sikildiğimi bilmediğini düşünecek, Esra ise kocamın onu siktiğimi bilmediğimi zannediyor ama benim kocasının altına yattığımdan kocam sayesinde haberdar, Cevat her şeyden haberdar ama sessizi oynayacak, sonunda iki kadın da sağlam sikildi diye gülüyorum.
Bu hesapları yaparken arkamdan değen el ile irkildim. Murat çıplak arkamda, bir türlü inmeyen siki yine dikilmiş, duş altında öpüşüyoruz,
-döllerin her yerime yapışmış
diyorum. Elini amıma atıyor, ohh parmakları da siki gibi ince uzun, diğer eli arkama gidince
-hayır sızlıyor,
diyorum, evet gerçekten sızlıyor. Siki ince ama defalarca girdi çıktı götüme, amımdaki parmağı güzel iş çıkartıyor, su altında dillerimiz birbirine girerken veya farklı bir parmağın amımda gezmesi heyecan verici, uzun sikinin başı içimden çıkan parmağın yerini alıyor,
-amına boşalmak istiyorum
-Boşal sorun
değil. Cevat prezervatif nedir bilmez ki mi diyeceğim. Duşun altındaki bu sevişme ikimizi daha da azdırıyor sadece.
-Yatağa gel
diye kolumdan çekip dün darmadağın ettiğimiz yatağa uzanıyor bu sefer. İnce uzun siki gün ışığında daha uzun gözüküyor, nasıl da hep sert ve yukarı doğru. Üzerine otururken,
-hayalim bunlardı
deyip göğüslerime ellerini yapıştırıyor yine.
-Ohh sik içimi
Cevat kadar doldurmuyor ama çok derinlerime değiyor, tatlı bir sarhoşluk var içimde, elleri kalçalarıma geçip kucağında zıplatırken ıslak saçlarım savruluyor, dişleri ile dudaklarını sıkıyor, boşalmamaya çalışıyor belli ki, dün alkol sayesinde dayanıyormuş o kadar, yazık Esra’ya, Cevat zaten geç boşalır, cialis ve şaraptan sonra kızın haşatını çıkarmıştır. Kalçalarımı geniş geniş kıvırınca parmakları etime geçiyor, ben de bağırıyorum, yalandan biraz fazla bağırmış olabilirim, içime boşalması uzun uzun sürüyor.
-Bittim ben biraz dinlenelim öyle kahvaltı ederiz
diyorum. Aklına kan gidince karısı aklına geliyor,
-dur arayayım
diyor. Konuşuyorlar.
-Ben uyandırdım diye kızdı
diyor. Cevat’ı sorunca da ne bileyim kapım kilitli demiş. Kilidi bilmem ama Cevat götünü açsaydı buradan duyardık diye gülüyorum içimden.
-Korkma Cevat cesaret edemez, Esra zaten izin vermez, verse bile Cevat’ın siki böyle her dakika kalkmaz
diye kocamı gömüyorum. Yavaş yavaş inen sikini okşuyorum, içimde büyük bir merakla elimde tuttuğum bu sik kocamınkinin yarısı kalınlığında, kalın siki ile ağlatmıştır kızcağızı, bir an önce öğrenmeliyim neler yaptığını puştun.
Dönüp yatağa girip üzerime pikeyi çektiğimde sanki az evvel kocası ile ciddi elle tutulur bir sorunu olmadığı halde, kendinden neredeyse 20 yaş büyük bir erkeğin altına yatan ben değilmişim gibi huzurluydum. Alkolden mi, bacak aramdaki hafif sızı veya kaslarımı iyice gevşeten orgazmlar mı bana bunları düşündüren, yoksa aylardır Cevat abinin bana gösterdiği ilginin kendime bile itiraf etmekten çekindiğim gibi beni gururlandırmasından mı? Başarılı zengin bir erkeği peşime takmanın gizli gücü, şurada mutluluk ve güven içinde uyuyabilirim. İçeriden bir duş sesi geliyor, yolda görsem dikkatimi çekmeyecek cazibedeki neredeyse babam yaşımdaki adamın beni bu hale getirmesi. Gözlerim kapanmak üzereydi, üzerinde sadece göbeğinin altına tutturduğu havlu ve elindeki tepside iki kadeh şarap ve iki bardak su ile yatağın kenarına oturduğunda.
-Uyumadın ya prenses
diyerek suyu uzattı. İçtikten sonra o da pikenin altına girip tepsiden bir kadeh uzattı, sol kolu ile kendine doğru çekti omzumu kavradı, üzerinde yine o şahane parfüm ve duştan yeni çıkmış koku. Göğsüne doğru uzandım.
-Çok güzelsin
iltifatları, omzumu nazik okşama ve saçlarımı öpmeler dışında sessiziz. Kadehini çoktan bitirmiş,
-güzel bir şarabın üstüne ne gider biliyor musun aşkım, güzel bir tatlı.
Parmağı göğüs ucumda daireler çiziyor, kısa sürede sertleşiyor uçları.
-Ne kadar sert
diyor uçlarını sıkar ve nefesimi keserken. Elini sırtımdan çekip arkama iki yastık koyuyor,
-rahat rahat otursun meleğim, ben de tatlımı yiyeyim.
Güldürüyor bu halleri.
-Gül goncası bunlar
diyor dili sol göğsüme değerken, sağ eli göbeğim üzerinden kadınlığıma indi bile.
-Şarap ver bana
diyor, kadehi uzatırken
-sen de iç
deyip sonra da şaraplı dudaklarımı emiyor. Ne kadar kalınmış dudakları, tekrarlıyoruz bu şaraplı öpüşmeyi, yine iki göğsüm de öpülüp emiliyor,
-Seni ilk bikini ile gördüğümde tam buraya boşalmak istemiştim
diyerek aralarını yalıyor. Eli artık kadınlığımın dudaklarını aralamış pikeyi atıyor ve bacaklarımı iki eli ile aralayıp göbeğimin altını ve sonra bızırımın üstüne gelen yerleri öpüyor etli dudakları. Dili aşağıya doğru kayarken tamamen yerleşiyor bacak arama, offf çok sakince koca dili yukarıdan aşağıya iniyor, kendi kendine konuşuyor sanki.
-Özür dilerim küçük amcık, çok zor girdi sikim, görmeliydin nasıl açıldığını bu tatlı amcığının aşkım, off minicik bunlar.
Hem gülüyorum söylediklerine hem de o anlar geliyor aklıma. Nasıl da zorlamıştı içime girerken, ahh dudakları arasında çekiştiriyor amımın dış dudaklarını, kocaman dili bızırımı bastırarak eziyor eziyor, parmakları pençe gibi kalçalarımı sıkıyor.
-Bakire galiba güzel götün ha
derken dili neredeyse arka deliğimden başlayıp içime giriyor, dili içimde büyüyor sanki, dili hep olması gereken yerlerimde, Murat gibi değil amımı yalaması, sakin neresi yalandığında zıpladığımı önceden biliyormuş gibi yalıyor amımı. Dilinin pütürüklerini hissedecek kadar hassas artık bızırım, ahh gözlerimi açmak istemiyorum, her yer kızarıyor, bızırım dudakları arasına tekrar sıkışmışken hayatımda ilk defa amım yalanırken boşalıyorum, belki ilk değil tamam ama hiç biri bu kadar kendimi kaybettirmemişti. Kafasını tek elimle ittirmek istiyorum, ben bacaklarımın gerilmesine vücudumdaki titremelere hakim olamazken diğer elimdeki az kalmış şarap yatağa dökülüyor, o sakin sakin dudakları ile am dudaklarımı emiyor, gözlerim yaşarırken duyduğum kontrolden çıkmış am sularımın emilme sesleri.
-Ah doyamadım amının tadına
sesine gözlerim açılıyor. Kızarmış gözlerim zor alışıyor alacakaranlığa, gözleri şehvet içinde tombul yüzü ile bana bakıyor, dizlerinin üstünde doğruluyor, önündeki kalın siki amımın girişine sürtüyor, yavaş yavaş sözleri dışında aklıma başka bir şey demek gelmiyor, yeni boşalmış ve oldukça hassaslaşmış kadınlığıma yavaş giriyor, yaşattığı gerginlikten boynumu geri atıyorum, boynumu kendine çekip sikini dibine kadar sokuyor, off ile ahhh arası inliyorum, dudaklarımı kapıyor, kendi tadım dudaklarımda. Dudaklarımda amımın kokusu göbeği göbeğimi eziyor, misyonerde bu kadar zevk almam mümkün müydü? Bacaklarımı biraz daha açınca rahatlıyorum ama giriş çıkışları sanki beni ikiye ayırıyor.
-Götün bakire mi aşkım, bakire mi götün?
-Oradan olmaz.
-Neden olmaz
diye hızlanıyor, ağzımdan zor ses çıkıyor, kilosu vücudumu, kalın siki kadınlığımı ezmiş durumda, duruyor, tekrar dili ağzımın içinde, içimden çıkmadan kucağına oturtuyor. Eli kalçamda parmağı arka deliğimde.
-Sikmediler mi götünü, Cevat abin götünü siksin mi?
-Olmazz ah.
Ohh karnıma bir alev topu sokulmuş durumda.
-Neden olmaz, çok mu dar götün. Küçük götlü aşkım benim.
Parmağı arka deliğimde baskı yaparken kucağında sadece belini oynatarak sikiyor, kalın başı içimdeki değişik yerleri eziyor, hepsi ayrı telime basıyor, inliyorum. Geri atıyor kendini, kıllı geniş gövdesi ter içinde.
-Boşalt beni küçük aşkım. Zıpla Cevat abinin sikinde, sevdin değil mi yarak yemeyi.
Ah sevdim gerçekten, ah yarak bu gerçekten, ah amcığım söz dinlemiyor. Üzerinde inip kalkıyorum, yarıya kadar girip çıkan sik içimi geri çekip tekrar itekliyor, amımın her miliminin sahibi bu sik.
-Yediğin ilk yarak bu mu aşkım ha söyle bana.
-Buuuu çok güzel devam lütfennn, ahh.
Uzanıp iki göğüs ucumu tutuyor, ben zıplarken göğüslerim de elinde uzuyor, sonrası kararıyor, dizlerimden güç çekiliyor, erkeğimin üstüne yığılıp koynunda hıçkıra hıçkıra boşalıyorum. Bacaklarım kapanmaya çalışıyor ancak içimdeki sertlik ve genişlikten geri açılıyor, boynumu okşuyor sanki sakinleştirmeye çalışır gibi, sakince öpüyor.
-Ne güzel boşaldın aşkım
diyerek beni kucağından indiriyor. İçimden çıkması rahatlatıyor, elim aşağıya gidiyor, girişim sırılsıklam, göğsünde yatarken elimi tutup sikine koyuyor, yavaş yavaş aşağı yukarı am sularım ile kaplanmış siki okşuyorum
-Bak
diye elimi göbeğine sürüyor,
-hepsi senin suların.
Biraz utanıyorum, nasıl bu kadar boşaldım ki. Tekrar beni yıldızlara çıkaran devi tutuyorum, elim ancak sarıyor çevresini, ben bunu aynı gece ikinci defa nasıl aldım?
-Devam et aşkım devam
diyor. Gövdesinde atan dev bir damar var, eğilip onu öpüyorum, oradan içimi parçalayarak giren mantardan geniş başına doğru çıkıyorum.
-Ohh çok tatlı dudakların
sesi ile kendini yatağa bırakıyor. Murat geliyor ilk defa aklıma, o ince sikini yalamayı hiç sevmiyordum zaten, bunun dev başı şimdi ağzımda, dilime önce ekşi bir tat geliyor sonra yavaş yavaş dölleri dilimi kaplıyor, yavaşça geri çekiliyorum, Cevat abi nefes nefese ohluyor. Ağzımda ilk defa döl tadı duşun altına giriyorum, döndüğümde Cevat abi uyumuş bile, düşünmeden gidip gövdesine sarılıyorum, yarı uykulu dönerek beni kolunun altına alıyor sonrası karanlık.
Başucumda çalan telefona kalktığımda odada yalnızdım, arayan Murat.
-Cevat abi nerede
diye açıyor şerefsiz herif. Gece Serpil ablayı sikerken aklı yerinde değildi, şimdi aklı başına geldi galiba.
-Ne bileyim, ben kapımı kapadım uyuyorum, görmedim hiç
sonra çat diye de kapadım. Üstümü başımı giyip çıktığımda Cevat abi masaya bir şeyler yerleştiriyor, nasıl davranacağımı bilemezken o sevgili gibi dudaklarımdan öpüp kalçamı okşayarak
-günaydın
diyor. Gerçekten dışardan sandviçler, meyve suları söylemiş, deli gibi yiyorum, kahve içerken aklımdakini soruyorum.
-Bunları Serpil abla ile mi planladınız?
-Yok. Benim sana ilgimi kıskanıyordu, ben kendimi iyice sana kaptırınca o kız sana bakmaz ama Murat’ı ben kandırırım dedi. Kavga ettik yatakları bile ayırdık senin yüzünden, genç adam seni ne yapsın dedim ne yaptığını gördük, Serpil’in de bizden haberi yok. Sabah seni sordu, odası kapalı uyuyor ben kanepede sızmışım yazdım lafımız bir olsun.
Off ne yapacağım ben şimdi. Kocam ev sahibinin karısı ile yattı ve ben ev sahibi ile, onlar bizim de seviştiğimizi bilmiyor, Murat’ı görünce ne diyeceğim? Teknik olarak önce o aldattı beni, aslında çocuk yapmayı da ertelememi o istemesine rağmen isteksiz olmamın sebebi ona karşı hislerimdeki zayıflamama mı?
-Düşünmene yardımcı olur
dedi, elindeki şişeden kahveme yabancı bir içki katarak. Elimden tutup dün sevişmeye başladığımız kanepeye oturuyoruz, yerde dünden kalan yemek, içki, kıyafetler. Anlamış gibi,
-boş ver öğleden sonra kadın gelir o toplar, biz gezmeye çıkar sana bana kıyafet bakarız birazdan.
Omzuna doğru çekiyor yine, elimizdeki ****** kahveleri saçlarımı okşarken sessizce içiyoruz, kafam o kadar karışık ama vücudum o kadar dinginki.
-Yukardakiler artık her fırsatta bir araya gelmeye can atacak biz ne yapacağız aşkım
-Bilmiyorum
diyorum bilmiyorum. Aşkım demesi şaşırtmıyor mutlu ediyor aksine, ayağa kalkıp aniden beni kucakladığında
-dur ne yapıyorsun
çığlığı atıyorum. Kucağında beni dün gece becerdiği yatağa kadar götürüyor yine, bu sefer odanın içi daha aydınlık,
-belki bir daha şansımız olmayacak, bu harika vücuda layıkıyla veda etmek istiyorum
-Yapmayalım bitsin
diyorum. Üzerime eğiliyor,
-dün gece harika değil miydi bu sabah daha güzel olacak.
Ahh dün gece harika idi. Bıraktığı yerde tepkisiz bekliyorum, doğrulup üstünü ve şortunu çıkarıyor, altında hiç bir şey yokmuş, dün ağzıma da aldığım ve bana ilk defa döl tattıran siki gün ışığında görünce daha da şaşırıyorum. Yeni dikilmeye başlamış, bileğimden kalın, açık renk, yumruk gibi kalın başlı bir acayip sik, altımdaki eteği çamaşırım ile, penyeyi ise bir çırpıda çıkarıyor, sutyeni çıkarmak bana kalıyor.
-Dur öyle biraz bu harika manzarayı ezberlemeliyim.
Yapmamalıyım diyor bir yanım, diğer yanım ise şimdi gözümün önünde ucundaki deliği genişleyen mantar başı şişen ve dibine doğru sanki daha da kalınlaşan sikin bana dün gece yaşattıklarını yeniden istiyor, eğilip dudaklarımı öpüyor geri çekildiğinde ise önümde ayakta durduğunda siki burnumun önünde sallanıyor.
-Hadi küçük aşkım ağzını bir daha sikmek istiyorum.
Bu kadar nazik isteyene niye hayır diyeyim. Elimle sarıyorum kökünden ucuna çıkıyorum, yine harika kokuyor, başının girmesi ağzımı geriyor ama bir iki deneme ile daha rahatım.
- Sabah plan yaptım aşkım, o bakire götün için sana bir balayı süiti tutacağım. Bana vereceğin hediye için ben de sana hediyeler vereceğim.
Ahh bu amıma girerken inletti.
-Domal aşkım, o harika delikleri emeceğim.
Dediğini yapıyorum.
-Offf ne kadar da küçük ne sert götün.
Kalın etli elleri ile sıkıyor kalçalarımı, dili arka deliğime değince önce şaşkınlık sonra huylanma sonra bir zevk yayılıyor içime, dili yine ustaca amımda dolaşıyor.
-Offf taze amcık ne güzel, şimdiden sikilmeye hazır
diyerek geri çekiliyor. Az evvel ağzıma zor sığan mantar başın şimdi içimi dağıtacağını biliyorum, kadınlığıma ilk baskıyı yaptı bile, rahatça ama yine gere gere girmesinin bittiğini göbeği kalçalarıma yapışınca anlıyorum, bir de amımdaki gerilmeden. Hızlanıyor, bağırışlarım artınca yavaşlıyor, Murat gibi sessiz değil sevişirken,
-bu siki yiyen bırakamaz demişti Serpil, kime verirse versin döndü yine bu sike. Ohhh senin de kocan bu sik artık, ahh tatlı minik aşkım, genişletememişler senin sıcak amını.
Bunu derken sanki genişletmek ister gibi siki küçük daireler çiziyor içimde, ıslak bir parmak ise arka deliğim üzerinde hafif bir baskıda. Biraz giriyor biraz çıkıyor, aklım burada değil artık, sanki bir orgazmın kıyısında sonsuz bir yolculuktayım. Arkamdan çıkıp yatağa yatıyor,
-gel aşkım ters otur yarağına, senin yarağın artık o.
Dediğini yapıyorum,
-Ohh şimdi siktir kendini aşkım.
Kalçalarımda elleri, ben içimdeki ters açısı ile göbeğimi ezen sikin sarhoşluğunda ileri geri oynamaya çalışıyorum, arada kalçalarımı tokatlayarak ona verdiğim manzaranın güzelliğini anlatıyor, biraz dikilip içimden aktığını hissettiğim ıslaklığa bakıyorum. Hissettiğim gibi bir su akması yok ama sanki içimden bir şeyler damlıyor durmadan, göbeğimi şişirip indiren içime giren kalınlık, ah bu sik için her şeyi yaparım. Kalkıp içinden çıkıyor yüzümü ona dönerek tekrar oturuyorum ve ellerimi göğsüne koyarak hızla inip kalkmaya başlıyorum, o altımda inliyor, ben nefes almakta zorlanıyorum, dizlerimde güç kalmayıp gözlerimden yaşlar süzülerek üzerine yığılıyorum tekrar. Bu orgazm olamaz yarı ölüm, o da ter içinde. Yana devriliyorum, elim ile sikini tutturuyor, gözlerim kapalı, benim ıslaklığım ile kayganlaşmış siki avucumda okşuyorum, kısa sürede parmaklarıma süzülen sıcak akıntının ne olduğunu biliyorum. Derin bir nefes alıp
-aşkımsın
diyor sadece. Serpil’in telefonuna uyanıyoruz ikimiz de, iki saat sonra akşam yemeği yesek mi diye soruyorlarmış,
-biz AVM’deyiz, kahvaltıyı bile burada yedik.
diyor Cevat. Uzun uzun öpüşüyoruz, Murat arıyor beni,
-yemek yemekten bitap düştüm ama aklım hep sendeydi
-İyi, ikimiz de eğlenmişiz en azından, biz de sabahtan beri AVM geziyoruz, istersen haftaya bir daha yaparız aynısını teklifinde bulunuyorum, Cevat abi gezmekten çok yoruldu ama.
Hiç sektirmeden
-neden olmasın sen eğlendi isen bana da uyar.
Ah Murat sen Serpil ablaya kavuşmak için gün sayarken ben bu sikten bir an bile ayrılmak istemiyorum.
Bu hesapları yaparken arkamdan değen el ile irkildim. Murat çıplak arkamda, bir türlü inmeyen siki yine dikilmiş, duş altında öpüşüyoruz,
-döllerin her yerime yapışmış
diyorum. Elini amıma atıyor, ohh parmakları da siki gibi ince uzun, diğer eli arkama gidince
-hayır sızlıyor,
diyorum, evet gerçekten sızlıyor. Siki ince ama defalarca girdi çıktı götüme, amımdaki parmağı güzel iş çıkartıyor, su altında dillerimiz birbirine girerken veya farklı bir parmağın amımda gezmesi heyecan verici, uzun sikinin başı içimden çıkan parmağın yerini alıyor,
-amına boşalmak istiyorum
-Boşal sorun
değil. Cevat prezervatif nedir bilmez ki mi diyeceğim. Duşun altındaki bu sevişme ikimizi daha da azdırıyor sadece.
-Yatağa gel
diye kolumdan çekip dün darmadağın ettiğimiz yatağa uzanıyor bu sefer. İnce uzun siki gün ışığında daha uzun gözüküyor, nasıl da hep sert ve yukarı doğru. Üzerine otururken,
-hayalim bunlardı
deyip göğüslerime ellerini yapıştırıyor yine.
-Ohh sik içimi
Cevat kadar doldurmuyor ama çok derinlerime değiyor, tatlı bir sarhoşluk var içimde, elleri kalçalarıma geçip kucağında zıplatırken ıslak saçlarım savruluyor, dişleri ile dudaklarını sıkıyor, boşalmamaya çalışıyor belli ki, dün alkol sayesinde dayanıyormuş o kadar, yazık Esra’ya, Cevat zaten geç boşalır, cialis ve şaraptan sonra kızın haşatını çıkarmıştır. Kalçalarımı geniş geniş kıvırınca parmakları etime geçiyor, ben de bağırıyorum, yalandan biraz fazla bağırmış olabilirim, içime boşalması uzun uzun sürüyor.
-Bittim ben biraz dinlenelim öyle kahvaltı ederiz
diyorum. Aklına kan gidince karısı aklına geliyor,
-dur arayayım
diyor. Konuşuyorlar.
-Ben uyandırdım diye kızdı
diyor. Cevat’ı sorunca da ne bileyim kapım kilitli demiş. Kilidi bilmem ama Cevat götünü açsaydı buradan duyardık diye gülüyorum içimden.
-Korkma Cevat cesaret edemez, Esra zaten izin vermez, verse bile Cevat’ın siki böyle her dakika kalkmaz
diye kocamı gömüyorum. Yavaş yavaş inen sikini okşuyorum, içimde büyük bir merakla elimde tuttuğum bu sik kocamınkinin yarısı kalınlığında, kalın siki ile ağlatmıştır kızcağızı, bir an önce öğrenmeliyim neler yaptığını puştun.
Dönüp yatağa girip üzerime pikeyi çektiğimde sanki az evvel kocası ile ciddi elle tutulur bir sorunu olmadığı halde, kendinden neredeyse 20 yaş büyük bir erkeğin altına yatan ben değilmişim gibi huzurluydum. Alkolden mi, bacak aramdaki hafif sızı veya kaslarımı iyice gevşeten orgazmlar mı bana bunları düşündüren, yoksa aylardır Cevat abinin bana gösterdiği ilginin kendime bile itiraf etmekten çekindiğim gibi beni gururlandırmasından mı? Başarılı zengin bir erkeği peşime takmanın gizli gücü, şurada mutluluk ve güven içinde uyuyabilirim. İçeriden bir duş sesi geliyor, yolda görsem dikkatimi çekmeyecek cazibedeki neredeyse babam yaşımdaki adamın beni bu hale getirmesi. Gözlerim kapanmak üzereydi, üzerinde sadece göbeğinin altına tutturduğu havlu ve elindeki tepside iki kadeh şarap ve iki bardak su ile yatağın kenarına oturduğunda.
-Uyumadın ya prenses
diyerek suyu uzattı. İçtikten sonra o da pikenin altına girip tepsiden bir kadeh uzattı, sol kolu ile kendine doğru çekti omzumu kavradı, üzerinde yine o şahane parfüm ve duştan yeni çıkmış koku. Göğsüne doğru uzandım.
-Çok güzelsin
iltifatları, omzumu nazik okşama ve saçlarımı öpmeler dışında sessiziz. Kadehini çoktan bitirmiş,
-güzel bir şarabın üstüne ne gider biliyor musun aşkım, güzel bir tatlı.
Parmağı göğüs ucumda daireler çiziyor, kısa sürede sertleşiyor uçları.
-Ne kadar sert
diyor uçlarını sıkar ve nefesimi keserken. Elini sırtımdan çekip arkama iki yastık koyuyor,
-rahat rahat otursun meleğim, ben de tatlımı yiyeyim.
Güldürüyor bu halleri.
-Gül goncası bunlar
diyor dili sol göğsüme değerken, sağ eli göbeğim üzerinden kadınlığıma indi bile.
-Şarap ver bana
diyor, kadehi uzatırken
-sen de iç
deyip sonra da şaraplı dudaklarımı emiyor. Ne kadar kalınmış dudakları, tekrarlıyoruz bu şaraplı öpüşmeyi, yine iki göğsüm de öpülüp emiliyor,
-Seni ilk bikini ile gördüğümde tam buraya boşalmak istemiştim
diyerek aralarını yalıyor. Eli artık kadınlığımın dudaklarını aralamış pikeyi atıyor ve bacaklarımı iki eli ile aralayıp göbeğimin altını ve sonra bızırımın üstüne gelen yerleri öpüyor etli dudakları. Dili aşağıya doğru kayarken tamamen yerleşiyor bacak arama, offf çok sakince koca dili yukarıdan aşağıya iniyor, kendi kendine konuşuyor sanki.
-Özür dilerim küçük amcık, çok zor girdi sikim, görmeliydin nasıl açıldığını bu tatlı amcığının aşkım, off minicik bunlar.
Hem gülüyorum söylediklerine hem de o anlar geliyor aklıma. Nasıl da zorlamıştı içime girerken, ahh dudakları arasında çekiştiriyor amımın dış dudaklarını, kocaman dili bızırımı bastırarak eziyor eziyor, parmakları pençe gibi kalçalarımı sıkıyor.
-Bakire galiba güzel götün ha
derken dili neredeyse arka deliğimden başlayıp içime giriyor, dili içimde büyüyor sanki, dili hep olması gereken yerlerimde, Murat gibi değil amımı yalaması, sakin neresi yalandığında zıpladığımı önceden biliyormuş gibi yalıyor amımı. Dilinin pütürüklerini hissedecek kadar hassas artık bızırım, ahh gözlerimi açmak istemiyorum, her yer kızarıyor, bızırım dudakları arasına tekrar sıkışmışken hayatımda ilk defa amım yalanırken boşalıyorum, belki ilk değil tamam ama hiç biri bu kadar kendimi kaybettirmemişti. Kafasını tek elimle ittirmek istiyorum, ben bacaklarımın gerilmesine vücudumdaki titremelere hakim olamazken diğer elimdeki az kalmış şarap yatağa dökülüyor, o sakin sakin dudakları ile am dudaklarımı emiyor, gözlerim yaşarırken duyduğum kontrolden çıkmış am sularımın emilme sesleri.
-Ah doyamadım amının tadına
sesine gözlerim açılıyor. Kızarmış gözlerim zor alışıyor alacakaranlığa, gözleri şehvet içinde tombul yüzü ile bana bakıyor, dizlerinin üstünde doğruluyor, önündeki kalın siki amımın girişine sürtüyor, yavaş yavaş sözleri dışında aklıma başka bir şey demek gelmiyor, yeni boşalmış ve oldukça hassaslaşmış kadınlığıma yavaş giriyor, yaşattığı gerginlikten boynumu geri atıyorum, boynumu kendine çekip sikini dibine kadar sokuyor, off ile ahhh arası inliyorum, dudaklarımı kapıyor, kendi tadım dudaklarımda. Dudaklarımda amımın kokusu göbeği göbeğimi eziyor, misyonerde bu kadar zevk almam mümkün müydü? Bacaklarımı biraz daha açınca rahatlıyorum ama giriş çıkışları sanki beni ikiye ayırıyor.
-Götün bakire mi aşkım, bakire mi götün?
-Oradan olmaz.
-Neden olmaz
diye hızlanıyor, ağzımdan zor ses çıkıyor, kilosu vücudumu, kalın siki kadınlığımı ezmiş durumda, duruyor, tekrar dili ağzımın içinde, içimden çıkmadan kucağına oturtuyor. Eli kalçamda parmağı arka deliğimde.
-Sikmediler mi götünü, Cevat abin götünü siksin mi?
-Olmazz ah.
Ohh karnıma bir alev topu sokulmuş durumda.
-Neden olmaz, çok mu dar götün. Küçük götlü aşkım benim.
Parmağı arka deliğimde baskı yaparken kucağında sadece belini oynatarak sikiyor, kalın başı içimdeki değişik yerleri eziyor, hepsi ayrı telime basıyor, inliyorum. Geri atıyor kendini, kıllı geniş gövdesi ter içinde.
-Boşalt beni küçük aşkım. Zıpla Cevat abinin sikinde, sevdin değil mi yarak yemeyi.
Ah sevdim gerçekten, ah yarak bu gerçekten, ah amcığım söz dinlemiyor. Üzerinde inip kalkıyorum, yarıya kadar girip çıkan sik içimi geri çekip tekrar itekliyor, amımın her miliminin sahibi bu sik.
-Yediğin ilk yarak bu mu aşkım ha söyle bana.
-Buuuu çok güzel devam lütfennn, ahh.
Uzanıp iki göğüs ucumu tutuyor, ben zıplarken göğüslerim de elinde uzuyor, sonrası kararıyor, dizlerimden güç çekiliyor, erkeğimin üstüne yığılıp koynunda hıçkıra hıçkıra boşalıyorum. Bacaklarım kapanmaya çalışıyor ancak içimdeki sertlik ve genişlikten geri açılıyor, boynumu okşuyor sanki sakinleştirmeye çalışır gibi, sakince öpüyor.
-Ne güzel boşaldın aşkım
diyerek beni kucağından indiriyor. İçimden çıkması rahatlatıyor, elim aşağıya gidiyor, girişim sırılsıklam, göğsünde yatarken elimi tutup sikine koyuyor, yavaş yavaş aşağı yukarı am sularım ile kaplanmış siki okşuyorum
-Bak
diye elimi göbeğine sürüyor,
-hepsi senin suların.
Biraz utanıyorum, nasıl bu kadar boşaldım ki. Tekrar beni yıldızlara çıkaran devi tutuyorum, elim ancak sarıyor çevresini, ben bunu aynı gece ikinci defa nasıl aldım?
-Devam et aşkım devam
diyor. Gövdesinde atan dev bir damar var, eğilip onu öpüyorum, oradan içimi parçalayarak giren mantardan geniş başına doğru çıkıyorum.
-Ohh çok tatlı dudakların
sesi ile kendini yatağa bırakıyor. Murat geliyor ilk defa aklıma, o ince sikini yalamayı hiç sevmiyordum zaten, bunun dev başı şimdi ağzımda, dilime önce ekşi bir tat geliyor sonra yavaş yavaş dölleri dilimi kaplıyor, yavaşça geri çekiliyorum, Cevat abi nefes nefese ohluyor. Ağzımda ilk defa döl tadı duşun altına giriyorum, döndüğümde Cevat abi uyumuş bile, düşünmeden gidip gövdesine sarılıyorum, yarı uykulu dönerek beni kolunun altına alıyor sonrası karanlık.
Başucumda çalan telefona kalktığımda odada yalnızdım, arayan Murat.
-Cevat abi nerede
diye açıyor şerefsiz herif. Gece Serpil ablayı sikerken aklı yerinde değildi, şimdi aklı başına geldi galiba.
-Ne bileyim, ben kapımı kapadım uyuyorum, görmedim hiç
sonra çat diye de kapadım. Üstümü başımı giyip çıktığımda Cevat abi masaya bir şeyler yerleştiriyor, nasıl davranacağımı bilemezken o sevgili gibi dudaklarımdan öpüp kalçamı okşayarak
-günaydın
diyor. Gerçekten dışardan sandviçler, meyve suları söylemiş, deli gibi yiyorum, kahve içerken aklımdakini soruyorum.
-Bunları Serpil abla ile mi planladınız?
-Yok. Benim sana ilgimi kıskanıyordu, ben kendimi iyice sana kaptırınca o kız sana bakmaz ama Murat’ı ben kandırırım dedi. Kavga ettik yatakları bile ayırdık senin yüzünden, genç adam seni ne yapsın dedim ne yaptığını gördük, Serpil’in de bizden haberi yok. Sabah seni sordu, odası kapalı uyuyor ben kanepede sızmışım yazdım lafımız bir olsun.
Off ne yapacağım ben şimdi. Kocam ev sahibinin karısı ile yattı ve ben ev sahibi ile, onlar bizim de seviştiğimizi bilmiyor, Murat’ı görünce ne diyeceğim? Teknik olarak önce o aldattı beni, aslında çocuk yapmayı da ertelememi o istemesine rağmen isteksiz olmamın sebebi ona karşı hislerimdeki zayıflamama mı?
-Düşünmene yardımcı olur
dedi, elindeki şişeden kahveme yabancı bir içki katarak. Elimden tutup dün sevişmeye başladığımız kanepeye oturuyoruz, yerde dünden kalan yemek, içki, kıyafetler. Anlamış gibi,
-boş ver öğleden sonra kadın gelir o toplar, biz gezmeye çıkar sana bana kıyafet bakarız birazdan.
Omzuna doğru çekiyor yine, elimizdeki ****** kahveleri saçlarımı okşarken sessizce içiyoruz, kafam o kadar karışık ama vücudum o kadar dinginki.
-Yukardakiler artık her fırsatta bir araya gelmeye can atacak biz ne yapacağız aşkım
-Bilmiyorum
diyorum bilmiyorum. Aşkım demesi şaşırtmıyor mutlu ediyor aksine, ayağa kalkıp aniden beni kucakladığında
-dur ne yapıyorsun
çığlığı atıyorum. Kucağında beni dün gece becerdiği yatağa kadar götürüyor yine, bu sefer odanın içi daha aydınlık,
-belki bir daha şansımız olmayacak, bu harika vücuda layıkıyla veda etmek istiyorum
-Yapmayalım bitsin
diyorum. Üzerime eğiliyor,
-dün gece harika değil miydi bu sabah daha güzel olacak.
Ahh dün gece harika idi. Bıraktığı yerde tepkisiz bekliyorum, doğrulup üstünü ve şortunu çıkarıyor, altında hiç bir şey yokmuş, dün ağzıma da aldığım ve bana ilk defa döl tattıran siki gün ışığında görünce daha da şaşırıyorum. Yeni dikilmeye başlamış, bileğimden kalın, açık renk, yumruk gibi kalın başlı bir acayip sik, altımdaki eteği çamaşırım ile, penyeyi ise bir çırpıda çıkarıyor, sutyeni çıkarmak bana kalıyor.
-Dur öyle biraz bu harika manzarayı ezberlemeliyim.
Yapmamalıyım diyor bir yanım, diğer yanım ise şimdi gözümün önünde ucundaki deliği genişleyen mantar başı şişen ve dibine doğru sanki daha da kalınlaşan sikin bana dün gece yaşattıklarını yeniden istiyor, eğilip dudaklarımı öpüyor geri çekildiğinde ise önümde ayakta durduğunda siki burnumun önünde sallanıyor.
-Hadi küçük aşkım ağzını bir daha sikmek istiyorum.
Bu kadar nazik isteyene niye hayır diyeyim. Elimle sarıyorum kökünden ucuna çıkıyorum, yine harika kokuyor, başının girmesi ağzımı geriyor ama bir iki deneme ile daha rahatım.
- Sabah plan yaptım aşkım, o bakire götün için sana bir balayı süiti tutacağım. Bana vereceğin hediye için ben de sana hediyeler vereceğim.
Ahh bu amıma girerken inletti.
-Domal aşkım, o harika delikleri emeceğim.
Dediğini yapıyorum.
-Offf ne kadar da küçük ne sert götün.
Kalın etli elleri ile sıkıyor kalçalarımı, dili arka deliğime değince önce şaşkınlık sonra huylanma sonra bir zevk yayılıyor içime, dili yine ustaca amımda dolaşıyor.
-Offf taze amcık ne güzel, şimdiden sikilmeye hazır
diyerek geri çekiliyor. Az evvel ağzıma zor sığan mantar başın şimdi içimi dağıtacağını biliyorum, kadınlığıma ilk baskıyı yaptı bile, rahatça ama yine gere gere girmesinin bittiğini göbeği kalçalarıma yapışınca anlıyorum, bir de amımdaki gerilmeden. Hızlanıyor, bağırışlarım artınca yavaşlıyor, Murat gibi sessiz değil sevişirken,
-bu siki yiyen bırakamaz demişti Serpil, kime verirse versin döndü yine bu sike. Ohhh senin de kocan bu sik artık, ahh tatlı minik aşkım, genişletememişler senin sıcak amını.
Bunu derken sanki genişletmek ister gibi siki küçük daireler çiziyor içimde, ıslak bir parmak ise arka deliğim üzerinde hafif bir baskıda. Biraz giriyor biraz çıkıyor, aklım burada değil artık, sanki bir orgazmın kıyısında sonsuz bir yolculuktayım. Arkamdan çıkıp yatağa yatıyor,
-gel aşkım ters otur yarağına, senin yarağın artık o.
Dediğini yapıyorum,
-Ohh şimdi siktir kendini aşkım.
Kalçalarımda elleri, ben içimdeki ters açısı ile göbeğimi ezen sikin sarhoşluğunda ileri geri oynamaya çalışıyorum, arada kalçalarımı tokatlayarak ona verdiğim manzaranın güzelliğini anlatıyor, biraz dikilip içimden aktığını hissettiğim ıslaklığa bakıyorum. Hissettiğim gibi bir su akması yok ama sanki içimden bir şeyler damlıyor durmadan, göbeğimi şişirip indiren içime giren kalınlık, ah bu sik için her şeyi yaparım. Kalkıp içinden çıkıyor yüzümü ona dönerek tekrar oturuyorum ve ellerimi göğsüne koyarak hızla inip kalkmaya başlıyorum, o altımda inliyor, ben nefes almakta zorlanıyorum, dizlerimde güç kalmayıp gözlerimden yaşlar süzülerek üzerine yığılıyorum tekrar. Bu orgazm olamaz yarı ölüm, o da ter içinde. Yana devriliyorum, elim ile sikini tutturuyor, gözlerim kapalı, benim ıslaklığım ile kayganlaşmış siki avucumda okşuyorum, kısa sürede parmaklarıma süzülen sıcak akıntının ne olduğunu biliyorum. Derin bir nefes alıp
-aşkımsın
diyor sadece. Serpil’in telefonuna uyanıyoruz ikimiz de, iki saat sonra akşam yemeği yesek mi diye soruyorlarmış,
-biz AVM’deyiz, kahvaltıyı bile burada yedik.
diyor Cevat. Uzun uzun öpüşüyoruz, Murat arıyor beni,
-yemek yemekten bitap düştüm ama aklım hep sendeydi
-İyi, ikimiz de eğlenmişiz en azından, biz de sabahtan beri AVM geziyoruz, istersen haftaya bir daha yaparız aynısını teklifinde bulunuyorum, Cevat abi gezmekten çok yoruldu ama.
Hiç sektirmeden
-neden olmasın sen eğlendi isen bana da uyar.
Ah Murat sen Serpil ablaya kavuşmak için gün sayarken ben bu sikten bir an bile ayrılmak istemiyorum.
2 bulan lalu
