Kadınımın bir başka erkeğe, bir başka erkekliğe do
HAKAN’DAN…
Uzun zamandır eşimle yatak odamızda birbirimizi tahrik etmek için çeşitli hikâyeler anlatıp birbirimizi kudurtuyorduk. Beni en çok “sarsan” mizansen de, eşim bir başka erkeğin kollarında şehvet ve zevkin doruklarına çıkarken ben de onları izlediğim türden hikâyelerdi. Bütün bunları konuştukça ikimizin de bunu yaşama isteğimiz daha da artmıştı. Ve nihayet artık ikimiz de şiddetle istiyorduk bunu. İnternetten konuştuğumuz erkeklerle bir türlü yıldızımız barışmamıştı. Ya fiziksel olarak beğenmedik görüştüklerimizi ya çok bayağı geldiler şimdiye dek. Bir gün sevişme esnasında birbirimize eş değişimi kurgulu bir hikâye anlatıyorduk. Birdenbire “Aşkım hadi bu çift tanıdığımız birileri olsun. Kim olduklarını söyle” dedim. Eşim Filiz biraz düşündükten sonra “Bize eşlik eden çift Özgür ve sevgilisi olsun” dedi. İşte o an eşimin kulağına eğildim ve “Seni, benim gözlerimin önünde evire çevire sikecek olan erkeği buldum aşkım” dedim…
Özgür, biz eşimle evlenmeden önce iki sosyal arkadaş olarak görüştüğü, zeki, olgun, esprili, oldukça yakışıklı, kariyer sahibi biriymiş. Bir gün Özgür Filiz’i arabayla oturduğu sitenin kapısına kadar götürüp, imalı imalı eve şarap içmeye davet ettikten sonra bir daha görüşmemişler. Fakat şunu biliyorum ki eşimin Özgür’e karşı bir zaafı vardı. Belki de Özgür’ün “nasıl” seviştiği sorusu o günden sonra hep aklında kalmıştı.
İşte o anda “eş değişimi” mizansenli fantezimiz “benim eşimi izleme” fantezisine dönüşüverdi, hem de üçüncümüz tanıdığımız biri, Özgür’dü… Anlatmaya başladım:
“Özgür'le buluşmaya karar verdik... Yer konusunda "ne yapmalıyız?" diye düşünürken, Özgür bizi Ankara'da seni davet ettiği evinde misafir etmek istediğini söyledi. Çok hoşumuza gitti bu çünkü hem sen o evin önüne tekrar gidecektin hem de bu sefer ben de sizinle olacaktım...
Buluşma günü...
Sabah saat 8'de evden çıkmak üzere hazırlanıyoruz. Kapıdan çıkmadan önce sarılıyorum sana, dudaklarına küçük bir öpücük konduruyorum. Gözlerine bakarak, "Bugün büyük gün bitanem. Hazır mısın?" diye soruyorum sana. Gözlerinde o güne kadar hiç görmediğim bir ışıltı var, başın ve gözlerinle onaylıyorsun. Kalbinin çırpınışı nefesine yansıyor. Şimdiden kesik kesik nefes almaya başlıyorsun bile…
Saat 9'da hızlı trene binicez. Biletlerimizi ben bir gün önceden aldım. İstasyondaki çay bahçesinde kahvaltı ederek trenimizin saatinin gelmesini bekliyoruz.
Saat 9.00...
Yerlerimize oturup elele tutuşarak belki de hayatımızdaki en heyecanlı günün içine doğru yol almaya başlıyoruz. Tüm yolculuk boyunca kâh sohbet ederek, kâh başını göğsümde dinlendirip kokumu ciğerlerine doldurarak Ankara'ya varmayı bekliyorsun.
Saat 10.45...
Tren istasyonda durmak için yavaşladığında gözlerin, bizi karşılamak için bekleyen Özgür'ü aramaya başlıyor. O'nu görüp birbirinize tebessüm ettiğinizde anlıyorum ben de..
Trenden iniyoruz, Özgür sıcak bir tebessümle karşılıyor bizi. Tanışıyorum, çok nazik ve aklı başında bir adam izlenimi veriyor bana ilk anda.
Arabaya doğru yürüyoruz, arabasında ikimiz de arka koltuğa oturuyoruz ve yine elele Özgür'ün evine doğru yola çıkıyoruz. Sitenin önüne vardığımızda otomatik kapı açılıyor ve içeri giriyoruz. Asansöre binip eve çıkıyoruz. Kapıda ikimizdeki gerginlik de hat safhada...
Saat 11.30
İçeriye giriyoruz, içeride tütsü kokuları var. Dünden hazırlık yapmış bizim için. Bizi salona yönlendirip koltuğu işaret ederek "buyurun, lütfen rahatınıza bakın" deyip içeriye gidiyor. Üçlü koltuğa yan yana oturuyoruz. Elinde çeşitli ikramlar ve meşrubatlar olan bir tepsiyle geri geliyor. Karşımıza oturuyor ve sohbet etmeye başlıyoruz. Beni tanımak için sorular soruyor, ben de O'na. Fakat arada O'nu gıyaben tanıdığımdan, senin son görüşmenizi anlattığından bahsediyorum. Siz birbirinizi yakinen tanıdığınız için daha tatlı sohbet ediyosunuz. Sohbet uzuyor ve Özgür tekrar içeri gidip elinde bir şarap şişesi ve bardaklarla geliyor az sonra. Bize ikram etmek istediği şarap…
Her fırsatta yanağına küçük buseler konduruyorum senin. Bu seni çok tahrik ediyor. Şaraplarımızı yudumlarken kulağına eğilip "hadi" diyorum ve kulak memeni küçük ısırıklarla uyarmaya başlıyorum. Kulağıma "bana 5 dakika müsaade et." deyip anlam veremediğim kocaman çantanı alarak lavaboya gidiyorsun. Biz de Özgür'le sohbete dönüyoruz. Gözleri ışıldıyor artık benimle konuşurken. Kalbinin çarpıntısını oturduğum yerden hissedebiliyorum, o da benimkini... Soğuk kanlılığını korumaya çalışıyor yine de, ben de öyle…
Kısa bir süre sonra...
Salonun kapısında seni gördüğümde nutkum tutuluyor, nefes almakta zorlanır bir hale geliyorum... Siyah süper ince bir jartiyer çorabı ve jartiyer giymişsin. Önünde dantel detaylar olan bir stringin var. Ayağında 14 cm topuklu zarif stiletto ayakkabılar ve üzerinde şifon ve çok kısa bir gecelik... Gözlerimi alamıyorum senden ve "Aman Allah'ım bu ne güzellik" deyiveriyorum. Yüzünde afacan bir tebessümle gelip yanıma oturuyorsun.
Daha o anda sikim dimdik oluyor… Eminim ki Özgürünki de…
Hemen boynundan öpmeye başlıyorum seni. İnlemeye, kesik kesik nefes almaya başlıyorsun... Özgürse bizi izlerken yerinde duramıyor…
Ayağa kalkıyorum, elinden tutuyorum ve salonun ortasına götürüyorum seni. Özgür'e de gözümle gelmesini işaret ediyorum. Şimdi siz Özgür'le karşı karşıya duruyorsunuz. Aranızda ben varım. Kulağına eğiliyorum "Kadınımmm... Sen benim herşeyimsin, seni çok seviyorum. Hadi kıskandır beni. Özgür'ü bulutların üzerine çıkart" diyorum ve dudaklarına küçük bir buse konduruyorum. Özgür'ün kulağına eğiliyorum ve "Bu benim kadınım.. Sen, ben istemezsem O'na dokunamazsın. Onun için bu fırsatı iyi değerlendir. Şu an O'nu, gözlerimin önünde evire çevire sikmeni istiyorum" diyorum ve yavaşça geçip tekli koltuğa oturuyorum...
Özgür baştan ellerinden tutup kendine yaklaştırıyo seni. Sonra bana bakıyor kafasını çevirerek. Sonraysa birden dudaklarına yapışıp olabilecek en derin şekilde öpmeye başlıyor seni. Elleri de boş durmuyor, sırtında ve kalçalarında dolaşıyor. İki eliyle kalçalarını tutup sıkıştırıyor ve seni dimdik olmuş sikine bastırıyor. Pantolonunun üzerinden bile sertliğini göbeğinde hissediyorsun.. Sonra ellerini tutup sikinin üzerine götürüyor. Pantolonunun üzerinden sikini okşuyorsun Özgür'ün. Çok hoşuna gidiyor bu. Kemerini açıp fermuarını indiriyorsun ve boxer'ının içine elini uzatıyorsun. Artık ona dokunuyorsun ve Özgür'ün sikiyle bir an önce tanışmak istiyosun... ;)
Koltukta oturmuş sizi izliyorum. Kadınımın bir başka erkeğe, bir başka erkekliğe dokunması beni çıldırtmış durumda... "Dur aşkımmmm, yeter artık!! Bırak, yapma!!" diye haykırasım var fakat sanki bütün damarlarımda kan değil şehvet şerbeti akıyor... Vücudum bir titreme fırtınasında kayboluyor, kalbimin çarpıntısı nefesimi kesiyor...
Birden Özgür'ün önünde diz çöküyorsun ve başını çevirip gözlerimin içine bakıyorsun. Başın dönüyor... Yarı hırıltılı, kesik kesik bir sesle "şimdi sen hazır mısın bebeğim?" diye soruyorsun bana... Ne cevap vereceğimi bilemiyorum bir anda... Kısa bir duraklamadan sonra "Hadi kadınımmm... Uçur onu, Özgür'e hayatının seksini yaşat.. Hadi orospummmm mutlu et Özgür'ü!!" deyiveriyorum...
Bunu duyunca bir elinle boxer'ın lastiğini tutarken diğer elini boxer'ın içine doğru uzatıyosun gözlerime bakarak... Artık Özgür'ün sikini avucunun içine almış durumdasın. Derin derin nefes alıyorum... Özgür'le göz göze geliyorum.. Bana "sen ne kadar şanslı bir adamsın" dercesine bakıyor.. "Hadi özgür, mutlu et kadınımı... O'nu evire çevire sikmeni istiyorum" diyorum... Derin bir "Offfffff" çekiyosun ve bir hamlede Özgür'ün sikini boxerından dışarı çıkartıveriyosun. Şimdi burun burunasın o harika aletle ve iştahla emmeye başlıyorsun... O'nu boğazına doğru ittirdikçe gözlerin gözlerimde... Dimdik olmuş ve mezilerinin harika tadı diline geliyor. Emdikçe emiyosun, yalıyosun, kafasını dişliyorsun arada... Artık amcığının en derin noktasında hissetmek istiyosun onu. Özgür'ün gözlerine bakıp "sik beni hadi" deyiveriyorsun. Bir çırpıda soyunan Özgür seni kaldırıyor ve üçlü koltuğun üzerine oturtuyor ve bacaklarını ayırıyor. Şimdi dantel detayların arasından o güzel amcığın Özgür'ün önünde. Eğilip stringini yana sıyırıyor ve dudaklarını amcığının dudaklarıyla buluşturuyor. Harika bir oral seks... Anında boşalmaya başlıyorsun. Özgür ağzına dolan amcığının sularını tattıkça iyice coşuyor ve doğrulup sikini amcığına yerleştiriyor. Girmek üzere, yine gözlerime bakıyorsun... "hadi Özgür, sik artık beni" diyosun. Birden bire amcığının en derin noktalarına kadar Özgür'ün sikini hissediyorsun. Hızla gidip gelmeye başlıyor. İkiniz de uçacak gibisiniz, çığlıklarınız birbirine karışıyor. Sizi böyle görmek beni mahvediyor. Bir yandan kıskançlıktan kudururken diğer yandan sikimin dimdik olmasına engel olamıyorum. Kemerimi açıp boxerımı hafif sıyırıyorum. Dimdik olmuş sikimi elime alıyorum ve sizi izlerken sıvazlamaya başlıyorum. Özgür amcığına dipledikçe kasıklarınızın şaplaması beni daha da çıldırtıyor. Arada "offffffff" diyerek inliyorum. Sen sikimi sıvazladığımı görünce anında orgazm olmaya başlıyorsun. Özgür'ün altında çırpına çırpına orgazm oluyorsun. Kendine geldiğinde yine göz göze geliyoruz seninle. Özgür'e bakıp "domalt beni hadi" diye talimat veriyorsun. Geri çekiliyor Özgür ve sen koltuğun kenarında gotunu Özgür'e dönerek domalıyorsun O'na. Sen kalçalarını kıvırırken o da bir çırpıda stringini çıkartıyor. Arkandan yaklaşıyor ve sikini amcığına sürtmeye başlıyor. "Hadiiiiiiii" diye inliyosun. Birden giriveriyor amcığına. Hızla diplemeye başlıyor, arada geri çekilip kalçalarına bir iki şaplak atıyor ve yine diplemeye başlıyor. Yine geleceksin… Koltuğun kırlentini ısırarak orgazm olmaya başlıyorsun. Orgazm olduğunu gören Özgür geri çekiliyor ve gotunu parmaklamaya başlıyor. Önce bir, sonra iki parmak... Gevşetiyor iyice, müdahale etmek istiyorum ama yapamıyorum. Özgür seni gotunden sikmek üzere ve ben sesimi bile çıkartamıyorum. Birden kafasını gotunun deliğinde hissediyorsun. O an özgür kafasını çevirip bana bakıyor ve birden gotune diplemeye başlıyor. Boşalmak üzereyim nerdeyse... Yanına geliyorum, koltuğa oturuyorum ve senin dudaklarına yapışıyorum. Özgür, götüne dipliyor ve sen benim dudaklarımı somuruyosun… sonra doğrulup kalçalarına uzanıyorum ve iki elimi kalçalarına koyarak, kalçalarını iyice açıyorum. Bu Özgür’ün daha derinlere ulaşmasını sağlıyor.
Yine orgazm olmaya başlıyorsun sarsılarak... Sen boşaldıktan sonra ben de geçip yerime oturuyorum…
Götünün sıcaklığı Özgür'ü de çıldırtıyor ve O da boşalmak istiyor artık. Seni tekrar sırt üstü yatırıp ayaklarını sikmeye başlıyor Özgür. Ayak tabanların Özgür'ün sikine surtundukçe için gıcıklanıyor. O esnada kendini uyarıyosun ve yine boşalmaya başlıyorsun. Sıra Özgür’de artık... "Hadi yuttur hepsini O'na" diye sesleniyorum Özgür'e. Seni ayağa kaldırıyor, önünde diz çöktürüyor ve sikini ağzına dayayıp hızla sıvazlamaya başlıyor. Kısa bir süre sonra ise döllerini ağzına fışkırtmaya başlıyor. Gözlerin gözlerimde yutuyosun hepsini. Kendimi tutamıyorum Özgür'ün döllerini yalana yalana temizlerken gözlerime bakman kopartıyor beni ve ben de inleye inleye fışkırmaya başlıyorum.
Sonra kalkıp yanıma geliyosun, oturup bana sarılıyorsun ve bir süre öylece kalıyoruz kıpırdamaksızın...”
Uzun zamandır eşimle yatak odamızda birbirimizi tahrik etmek için çeşitli hikâyeler anlatıp birbirimizi kudurtuyorduk. Beni en çok “sarsan” mizansen de, eşim bir başka erkeğin kollarında şehvet ve zevkin doruklarına çıkarken ben de onları izlediğim türden hikâyelerdi. Bütün bunları konuştukça ikimizin de bunu yaşama isteğimiz daha da artmıştı. Ve nihayet artık ikimiz de şiddetle istiyorduk bunu. İnternetten konuştuğumuz erkeklerle bir türlü yıldızımız barışmamıştı. Ya fiziksel olarak beğenmedik görüştüklerimizi ya çok bayağı geldiler şimdiye dek. Bir gün sevişme esnasında birbirimize eş değişimi kurgulu bir hikâye anlatıyorduk. Birdenbire “Aşkım hadi bu çift tanıdığımız birileri olsun. Kim olduklarını söyle” dedim. Eşim Filiz biraz düşündükten sonra “Bize eşlik eden çift Özgür ve sevgilisi olsun” dedi. İşte o an eşimin kulağına eğildim ve “Seni, benim gözlerimin önünde evire çevire sikecek olan erkeği buldum aşkım” dedim…
Özgür, biz eşimle evlenmeden önce iki sosyal arkadaş olarak görüştüğü, zeki, olgun, esprili, oldukça yakışıklı, kariyer sahibi biriymiş. Bir gün Özgür Filiz’i arabayla oturduğu sitenin kapısına kadar götürüp, imalı imalı eve şarap içmeye davet ettikten sonra bir daha görüşmemişler. Fakat şunu biliyorum ki eşimin Özgür’e karşı bir zaafı vardı. Belki de Özgür’ün “nasıl” seviştiği sorusu o günden sonra hep aklında kalmıştı.
İşte o anda “eş değişimi” mizansenli fantezimiz “benim eşimi izleme” fantezisine dönüşüverdi, hem de üçüncümüz tanıdığımız biri, Özgür’dü… Anlatmaya başladım:
“Özgür'le buluşmaya karar verdik... Yer konusunda "ne yapmalıyız?" diye düşünürken, Özgür bizi Ankara'da seni davet ettiği evinde misafir etmek istediğini söyledi. Çok hoşumuza gitti bu çünkü hem sen o evin önüne tekrar gidecektin hem de bu sefer ben de sizinle olacaktım...
Buluşma günü...
Sabah saat 8'de evden çıkmak üzere hazırlanıyoruz. Kapıdan çıkmadan önce sarılıyorum sana, dudaklarına küçük bir öpücük konduruyorum. Gözlerine bakarak, "Bugün büyük gün bitanem. Hazır mısın?" diye soruyorum sana. Gözlerinde o güne kadar hiç görmediğim bir ışıltı var, başın ve gözlerinle onaylıyorsun. Kalbinin çırpınışı nefesine yansıyor. Şimdiden kesik kesik nefes almaya başlıyorsun bile…
Saat 9'da hızlı trene binicez. Biletlerimizi ben bir gün önceden aldım. İstasyondaki çay bahçesinde kahvaltı ederek trenimizin saatinin gelmesini bekliyoruz.
Saat 9.00...
Yerlerimize oturup elele tutuşarak belki de hayatımızdaki en heyecanlı günün içine doğru yol almaya başlıyoruz. Tüm yolculuk boyunca kâh sohbet ederek, kâh başını göğsümde dinlendirip kokumu ciğerlerine doldurarak Ankara'ya varmayı bekliyorsun.
Saat 10.45...
Tren istasyonda durmak için yavaşladığında gözlerin, bizi karşılamak için bekleyen Özgür'ü aramaya başlıyor. O'nu görüp birbirinize tebessüm ettiğinizde anlıyorum ben de..
Trenden iniyoruz, Özgür sıcak bir tebessümle karşılıyor bizi. Tanışıyorum, çok nazik ve aklı başında bir adam izlenimi veriyor bana ilk anda.
Arabaya doğru yürüyoruz, arabasında ikimiz de arka koltuğa oturuyoruz ve yine elele Özgür'ün evine doğru yola çıkıyoruz. Sitenin önüne vardığımızda otomatik kapı açılıyor ve içeri giriyoruz. Asansöre binip eve çıkıyoruz. Kapıda ikimizdeki gerginlik de hat safhada...
Saat 11.30
İçeriye giriyoruz, içeride tütsü kokuları var. Dünden hazırlık yapmış bizim için. Bizi salona yönlendirip koltuğu işaret ederek "buyurun, lütfen rahatınıza bakın" deyip içeriye gidiyor. Üçlü koltuğa yan yana oturuyoruz. Elinde çeşitli ikramlar ve meşrubatlar olan bir tepsiyle geri geliyor. Karşımıza oturuyor ve sohbet etmeye başlıyoruz. Beni tanımak için sorular soruyor, ben de O'na. Fakat arada O'nu gıyaben tanıdığımdan, senin son görüşmenizi anlattığından bahsediyorum. Siz birbirinizi yakinen tanıdığınız için daha tatlı sohbet ediyosunuz. Sohbet uzuyor ve Özgür tekrar içeri gidip elinde bir şarap şişesi ve bardaklarla geliyor az sonra. Bize ikram etmek istediği şarap…
Her fırsatta yanağına küçük buseler konduruyorum senin. Bu seni çok tahrik ediyor. Şaraplarımızı yudumlarken kulağına eğilip "hadi" diyorum ve kulak memeni küçük ısırıklarla uyarmaya başlıyorum. Kulağıma "bana 5 dakika müsaade et." deyip anlam veremediğim kocaman çantanı alarak lavaboya gidiyorsun. Biz de Özgür'le sohbete dönüyoruz. Gözleri ışıldıyor artık benimle konuşurken. Kalbinin çarpıntısını oturduğum yerden hissedebiliyorum, o da benimkini... Soğuk kanlılığını korumaya çalışıyor yine de, ben de öyle…
Kısa bir süre sonra...
Salonun kapısında seni gördüğümde nutkum tutuluyor, nefes almakta zorlanır bir hale geliyorum... Siyah süper ince bir jartiyer çorabı ve jartiyer giymişsin. Önünde dantel detaylar olan bir stringin var. Ayağında 14 cm topuklu zarif stiletto ayakkabılar ve üzerinde şifon ve çok kısa bir gecelik... Gözlerimi alamıyorum senden ve "Aman Allah'ım bu ne güzellik" deyiveriyorum. Yüzünde afacan bir tebessümle gelip yanıma oturuyorsun.
Daha o anda sikim dimdik oluyor… Eminim ki Özgürünki de…
Hemen boynundan öpmeye başlıyorum seni. İnlemeye, kesik kesik nefes almaya başlıyorsun... Özgürse bizi izlerken yerinde duramıyor…
Ayağa kalkıyorum, elinden tutuyorum ve salonun ortasına götürüyorum seni. Özgür'e de gözümle gelmesini işaret ediyorum. Şimdi siz Özgür'le karşı karşıya duruyorsunuz. Aranızda ben varım. Kulağına eğiliyorum "Kadınımmm... Sen benim herşeyimsin, seni çok seviyorum. Hadi kıskandır beni. Özgür'ü bulutların üzerine çıkart" diyorum ve dudaklarına küçük bir buse konduruyorum. Özgür'ün kulağına eğiliyorum ve "Bu benim kadınım.. Sen, ben istemezsem O'na dokunamazsın. Onun için bu fırsatı iyi değerlendir. Şu an O'nu, gözlerimin önünde evire çevire sikmeni istiyorum" diyorum ve yavaşça geçip tekli koltuğa oturuyorum...
Özgür baştan ellerinden tutup kendine yaklaştırıyo seni. Sonra bana bakıyor kafasını çevirerek. Sonraysa birden dudaklarına yapışıp olabilecek en derin şekilde öpmeye başlıyor seni. Elleri de boş durmuyor, sırtında ve kalçalarında dolaşıyor. İki eliyle kalçalarını tutup sıkıştırıyor ve seni dimdik olmuş sikine bastırıyor. Pantolonunun üzerinden bile sertliğini göbeğinde hissediyorsun.. Sonra ellerini tutup sikinin üzerine götürüyor. Pantolonunun üzerinden sikini okşuyorsun Özgür'ün. Çok hoşuna gidiyor bu. Kemerini açıp fermuarını indiriyorsun ve boxer'ının içine elini uzatıyorsun. Artık ona dokunuyorsun ve Özgür'ün sikiyle bir an önce tanışmak istiyosun... ;)
Koltukta oturmuş sizi izliyorum. Kadınımın bir başka erkeğe, bir başka erkekliğe dokunması beni çıldırtmış durumda... "Dur aşkımmmm, yeter artık!! Bırak, yapma!!" diye haykırasım var fakat sanki bütün damarlarımda kan değil şehvet şerbeti akıyor... Vücudum bir titreme fırtınasında kayboluyor, kalbimin çarpıntısı nefesimi kesiyor...
Birden Özgür'ün önünde diz çöküyorsun ve başını çevirip gözlerimin içine bakıyorsun. Başın dönüyor... Yarı hırıltılı, kesik kesik bir sesle "şimdi sen hazır mısın bebeğim?" diye soruyorsun bana... Ne cevap vereceğimi bilemiyorum bir anda... Kısa bir duraklamadan sonra "Hadi kadınımmm... Uçur onu, Özgür'e hayatının seksini yaşat.. Hadi orospummmm mutlu et Özgür'ü!!" deyiveriyorum...
Bunu duyunca bir elinle boxer'ın lastiğini tutarken diğer elini boxer'ın içine doğru uzatıyosun gözlerime bakarak... Artık Özgür'ün sikini avucunun içine almış durumdasın. Derin derin nefes alıyorum... Özgür'le göz göze geliyorum.. Bana "sen ne kadar şanslı bir adamsın" dercesine bakıyor.. "Hadi özgür, mutlu et kadınımı... O'nu evire çevire sikmeni istiyorum" diyorum... Derin bir "Offfffff" çekiyosun ve bir hamlede Özgür'ün sikini boxerından dışarı çıkartıveriyosun. Şimdi burun burunasın o harika aletle ve iştahla emmeye başlıyorsun... O'nu boğazına doğru ittirdikçe gözlerin gözlerimde... Dimdik olmuş ve mezilerinin harika tadı diline geliyor. Emdikçe emiyosun, yalıyosun, kafasını dişliyorsun arada... Artık amcığının en derin noktasında hissetmek istiyosun onu. Özgür'ün gözlerine bakıp "sik beni hadi" deyiveriyorsun. Bir çırpıda soyunan Özgür seni kaldırıyor ve üçlü koltuğun üzerine oturtuyor ve bacaklarını ayırıyor. Şimdi dantel detayların arasından o güzel amcığın Özgür'ün önünde. Eğilip stringini yana sıyırıyor ve dudaklarını amcığının dudaklarıyla buluşturuyor. Harika bir oral seks... Anında boşalmaya başlıyorsun. Özgür ağzına dolan amcığının sularını tattıkça iyice coşuyor ve doğrulup sikini amcığına yerleştiriyor. Girmek üzere, yine gözlerime bakıyorsun... "hadi Özgür, sik artık beni" diyosun. Birden bire amcığının en derin noktalarına kadar Özgür'ün sikini hissediyorsun. Hızla gidip gelmeye başlıyor. İkiniz de uçacak gibisiniz, çığlıklarınız birbirine karışıyor. Sizi böyle görmek beni mahvediyor. Bir yandan kıskançlıktan kudururken diğer yandan sikimin dimdik olmasına engel olamıyorum. Kemerimi açıp boxerımı hafif sıyırıyorum. Dimdik olmuş sikimi elime alıyorum ve sizi izlerken sıvazlamaya başlıyorum. Özgür amcığına dipledikçe kasıklarınızın şaplaması beni daha da çıldırtıyor. Arada "offffffff" diyerek inliyorum. Sen sikimi sıvazladığımı görünce anında orgazm olmaya başlıyorsun. Özgür'ün altında çırpına çırpına orgazm oluyorsun. Kendine geldiğinde yine göz göze geliyoruz seninle. Özgür'e bakıp "domalt beni hadi" diye talimat veriyorsun. Geri çekiliyor Özgür ve sen koltuğun kenarında gotunu Özgür'e dönerek domalıyorsun O'na. Sen kalçalarını kıvırırken o da bir çırpıda stringini çıkartıyor. Arkandan yaklaşıyor ve sikini amcığına sürtmeye başlıyor. "Hadiiiiiiii" diye inliyosun. Birden giriveriyor amcığına. Hızla diplemeye başlıyor, arada geri çekilip kalçalarına bir iki şaplak atıyor ve yine diplemeye başlıyor. Yine geleceksin… Koltuğun kırlentini ısırarak orgazm olmaya başlıyorsun. Orgazm olduğunu gören Özgür geri çekiliyor ve gotunu parmaklamaya başlıyor. Önce bir, sonra iki parmak... Gevşetiyor iyice, müdahale etmek istiyorum ama yapamıyorum. Özgür seni gotunden sikmek üzere ve ben sesimi bile çıkartamıyorum. Birden kafasını gotunun deliğinde hissediyorsun. O an özgür kafasını çevirip bana bakıyor ve birden gotune diplemeye başlıyor. Boşalmak üzereyim nerdeyse... Yanına geliyorum, koltuğa oturuyorum ve senin dudaklarına yapışıyorum. Özgür, götüne dipliyor ve sen benim dudaklarımı somuruyosun… sonra doğrulup kalçalarına uzanıyorum ve iki elimi kalçalarına koyarak, kalçalarını iyice açıyorum. Bu Özgür’ün daha derinlere ulaşmasını sağlıyor.
Yine orgazm olmaya başlıyorsun sarsılarak... Sen boşaldıktan sonra ben de geçip yerime oturuyorum…
Götünün sıcaklığı Özgür'ü de çıldırtıyor ve O da boşalmak istiyor artık. Seni tekrar sırt üstü yatırıp ayaklarını sikmeye başlıyor Özgür. Ayak tabanların Özgür'ün sikine surtundukçe için gıcıklanıyor. O esnada kendini uyarıyosun ve yine boşalmaya başlıyorsun. Sıra Özgür’de artık... "Hadi yuttur hepsini O'na" diye sesleniyorum Özgür'e. Seni ayağa kaldırıyor, önünde diz çöktürüyor ve sikini ağzına dayayıp hızla sıvazlamaya başlıyor. Kısa bir süre sonra ise döllerini ağzına fışkırtmaya başlıyor. Gözlerin gözlerimde yutuyosun hepsini. Kendimi tutamıyorum Özgür'ün döllerini yalana yalana temizlerken gözlerime bakman kopartıyor beni ve ben de inleye inleye fışkırmaya başlıyorum.
Sonra kalkıp yanıma geliyosun, oturup bana sarılıyorsun ve bir süre öylece kalıyoruz kıpırdamaksızın...”
10 years ago
