Arkadaşımın eşi Zeynep (4)

Mehmetlerin yatağında, iki yanımda karısı Zeynep’in külot ve sutyenleriyle uyuyup kalmışım. Kendime gelir gelmez sıçradım. Bir akşam önceki yolculuk, gece kulak misafiri olduğum gürültülü çılgın sikiş, ardarda boşalmanın getirdiği mahmurluk; içinde olduğum garip ve gizemli ortamla birleşince beni fena sersemletmişti. Evimden ayrı, hiç tanımadığım bir evde; hem gerçekten uzak hem seks çağrıştıran tuhaf bir ruh halinde olduğumun farkına vardım. Libidom anormal yükselmişti. Zeynep’in kirli ve temiz çamaşırlarını alelacele yerlerine koydum. Yabancısı olduğunu düşündüğüm o anki hisler dünyasından kaçmak için, aslında hiç tanımadığım ve dolayısıyla bana yine yabancı olan misafir odama sığındım. Bir kez daha dalmışım.

Telefonumdan gelen uğultuyla uyandım. Saat 12.30 olmuştu. Mehmet ne yaptığımı soruyordu. Cevap verdim. Bir mesaj daha attı ve “Bizim odaya in. Ama ses yapma” dedi.

Mehmetlerin yatak odasına tekrar girdiğimde, birkaç saat öncesinden farklı olarak etraf karanlıktı. Kapıdan içeri adım atar atmaz, Mehmet’in “Şşt” dediğini duydum. Solda tüm cepheyi kaplayan perdeler sımsıkı kapalıydı. Mehmet’i cam önündeki büyük kanapede otururken gördüm. Kısık sesle “Gel Can” diyerek ayağa kalktı. Birlikte yatağın yanından geçerken, ince örtünün altında boylu boyunca uzanmış, sadece saçları yastığın üstünde kısmen görünen Zeynep’i farkettim. Birkaç saat önce onun göt deliğini, amını, ağzını ve dolgun memelerini hayal ederek sıcak döllerimi boşalttığım yatakta uzanmış, kokusunu içime çektiğim yastığına sarılmıştı. O saatte, sızmış kalmış gibi uyuyordu.

Yatağın yanındaki kapıdan yan odaya geçtiğimizde, Mehmet normal sesle konuşmaya başladı. Gece Zeynep’in hiç uyumadığını, güneşin doğmasıyla birlikte bahçeye çıkıp kahve ve sigara içtiğini, en nihayet çocuk doktorundan döner dönmez duş yapıp yatağa girdiğini söyledi. Ben de “Gece uyumadığınızı biliyorum. Sizi gayet iyi duydum” dedim. Mehmet sırıttı. Hoşuma gidip gitmediğini sordu. İki metre uzağa fışkırttığımı söyledim. Gece ben yattıktan bir süre sonra oda kapımı Zeynep’in açtığını, hatta içeri girip bir süre beni seyrettiğini, ardından yatak odasına dönerek onu çok tahrik ettiğini anlattı. Seviştiklerini bana duyurmak için yüksek sesle konuştuklarını, Zeynep’in onla sikişirken aslında beni düşlediğini, hatta benim uyanıp odalarına inmemi ve üçlü yapmayı hayal ettiğini söyledi. “Aslında Zeynep bu kadar çılgın değildir. Böyle deli gibi sikişmek pek onun tarzı değildir” dedi. Ben yanlarına gelseydim ne yapacaklarını, nasıl davranacaklarını sordum. Benle Zeynep hakkında etraflı konuşmak istediğini, her şeyi açık açık dile getirmenin herkes için iyi olacağını düşündüklerini, eğer sakınca görmezsem akşam Mehmet ile ikimizin yemeğe çıkacağını, Zeynep’in daha sonra bize katılacağını belirtti. İçimden “Tamam, bu iş yattı. Artık kafanda bir şey kurma Can” derken; bir yandan da odayı inceliyordum. Yatak odasının hemen yanında, neredeyse yatakla bitişik olan bu odada hayat vardı. Burada biri yaşıyor olmalıydı. Mehmet’e neden bu odaya geldiğimizi sordum.

Zeynep’in en yakın arkadaşı Ceyda, sık sık evlerine geliyormuş. Bu oda onun odasıymış. Kocasıyla sorunu olduğunda İstanbul’dan gelip onların misafiri olurmuş. Son bir iki yılda çok sorun yaşamış, Rotterdam’a taşınmalarıyla hemen hemen aynı zamanda o da gelip evde kalmaya başlamış. Biz bu konuşmayı yaparken Ceyda Türkiye’deymiş. Üçlü yapıp yapmadıklarını sordum. Mehmet, “Bu akşam işte tam da bu tür şeyleri senle konuşmak istiyorum” dedi. “Bunu Zeynep de istiyor” diye devam etti. Durum acayipleşmişti. Ne vardı ki bu kadar konuşacak? Yaparsın ya da yapmazsın birader? Ceyda’yla üçlü konusuna geri döndü ve “Hayır” dedi. Ama şunu ekledi: Bir gün barda otururken ve biraz içkiliyken, Ceyda Zeynep’e “Güvenilir birini bulursam altına yatmak istiyorum. Mustafa hayvanı (kocası) bunu hak ediyor” demiş. Bardan çıkıp sex shop’a gitmişler ve satıcı gencin yönlendirmesiyle iki kadın kallavi bir dildo seçip eve dönmüşler. Gece Ceyda oda kapısından bizimkilerin sikişmesini seyretmiş ve dildoyla kendini tatmin etmiş. Mehmet, meraklı sorularım üzerine, Zeynep’in Ceyda’nın tek gerçek arkadaşı ve sırdaşı olduğunu, birbirlerinin seks hayatı dahil her şeylerini bildiklerini, Ceyda’nın da Zeynep’in de tam olarak biseksüel olmadığını, ama içkiyi fazla kaçırdıklarında ara sıra soyunup dans ettiklerini, öpüşüp okşaştıklarını, ama bunu daha ziyade kızıştırıcı bir oyun olarak gördüklerini söyledi. Elini yatağın yanındaki çekmeceye götürerek, bir IPad çıkardı. “Bak ama bunları lütfen kendine sakla. Kimseye bahsetme” diyerek IPad’in fotoğraf albümünü açtı. Gösterdiği resimler inanılmazdı. Yeni bir şok yaşıyordum. Muhteşem resimlere ağzım sulanarak baktım. Zeynep ve arkadaşı, o sırada üzerinde oturduğumuz yatakta birbirlerine sarılmışlar, yavaş yavaş soyunmuşlardı. Albümdeki kırk resimde, sıra izleyerek gelişen bir senaryo vardı. Yatakta yan yana oturma, sutyenle kalma, sarılarak okşama, memelerin açılması, öpüşme, dil dile “French kiss”, külotlu halde kameraya karşı birlikte domalma, dildonun sırayla ağza alınması ve yalanması, memelerin arasına alınmış dildoyla titfuck pozları, büyük ve sert oyuncağın sırayla amlara girişi. İnanamamıştım! Zeynep gerçekten müthiş seksi bir kadındı. Latin tipli dolgun ve çıkık götüne, çıldırtıcı ayaklarına ve dolgun memelerine bayılmıştım. Renkli dantel iç çamaşırları içinde, güneşten yanmış tenli halde, memeleri gerçekten on numaraydı. Yine dimdik durumdayken, Mehmet ayağa kalktı ve Ceyda’nın odasından çıktık.

Tekrar yatağın yanından geçerken; Zeynep’in dönerek sırtüstü pozisyona geçmiş olduğunu, hala uyuduğunu gördüm. Mehmet karısına doğru eğildi, dudaklarına bir öpücük kondurdu ve üzerindeki pikeye benzer örtüyü biraz aşağı sıyırdı. Muhteşem memeler dimdik karşıma çıkmıştı. Kan beynime sıçradı. Müthiş bir ereksiyon içinde hayranlıkla bakarken, Mehmet karısının sol göğsünü sessizce avuçladı. Zeynep’in meme ucu anında dikildi. Arkadaşıma baktım, karşı çıkmayacağını gözlerinden anladığımda; sol elim karısının sağ göğsünü kapladı. Avucumun içini dolduran, hatta biraz taşan, büyük ama çok da büyük olmayan, anlaşıldığı kadarıyla sarkık da olmayan son derece dolgun ve seksi göğüsleri vardı. Yavaşça okşadım. O meme de saniyesinde dikildi. Her ikimiz birer elimizle o güzel göğüsleri hafif dokunuşlarla uyarırken, Mehmet Zeynep’in dudaklarını öpmeye başladı. Zeynep’in “Iııııh. Bırakın beni de uyuyayım” demesini duyunca, ikimiz de ellerimizi çekerek birer adım geri gittik. Ama Zeynep’in o anda bana bakarak belirli belirsiz gülümsediğini farkettim. Muhtemelen biz yanına geldiğimizde uyanmış ve hareketlerimize ses çıkarmamayı tercih etmişti. İkinci çoğul şahıs konuşması da manidardı zaten. Bu kadın beni gerçekten çok tahrik ediyordu.

CanElsa (26 Eylül 2021)
Ким опубліковано: canelsa
2 роки(-ів) тому
Коментарі
Будь ласка, або , щоб залишати коментарі