Arkadaşımın eşi Zeynep (7)

Zeynep soğumuş kahvesinden iki yudum daha aldı, sonra yine yatak odasına geçti. Biraz sonra tekrar geldi ve yanıma oturdu. Vücudunu kurulamış, doğal permalı uzun saçlarını tokayla toplamış, üzerine de yeni bir külot giymişti. Yine dantel bir külottu; ama bu sefer şort gibi ve vişne rengindeydi. Bana bakıp çapkınca gülümseyerek; diri ve seksi memelerine krem sürdü. Bir başka kremi de bacaklarına ve ayaklarına sürmeye başladı. Krem tüpünü elinden aldım. Parmaklarıma biraz sıkıp, küçük seksi ayaklarının topuklarına ve tabanlarına sürdüm. İç gıcıklayan, sik kaldıran, delirten minik ayaklarını okşadım, yumuşak dokunuşlarla uzun uzun masaj yaptım.

Her şeyiyle; ses tonundan saçına, kokusundan tenine, dudaklarından ayak uçlarına kadar muhteşem bir kadındı Zeynep. Ayaklarını çıplak bacaklarımın üzerine koydu ve uzandı. Ben ayaklarını artan bir tutkuyla severken, “Mehmet sana Ceyda’dan söz etti mi?” dedi. “Evet” diye cevapladım. “Bugün siz yokken Ceyda’yla konuştuk. Senden bahsettim. Aramızda bir şeyler olacağını sanırım anladı” dedi ve göz kırptı. Ben daha bir şey söyleyemeden, “Peki iç çamaşırlarımı beğendin mi? Odamdaki çekmeceleri karıştırıp onları arayacağını tahmin ediyordum” diye devam etti. “Zaten benden bunu beklemedin mi?” diye sordum. Doğruldu, bir kez daha sarılarak öpüştük. Dudakları yine vantuz gibi emdi benimkileri. “Banyodaki anal krem sürprizi de güzeldi. Çok heyecanlandırdı beni” dedim. Elini yatağın yanındaki komodine uzattı, anal yumuşatıcıyı ve dildoyu çıkardı. Bu ikisini sallayarak bana gösterirken, yanakları pembeleşti. Bakışları hem çapkın hem hafif utanmış bir ifadeye sahipti. Sol elimi yüzüne götürdüm ve hafifçe okşadım. Elim ağzına, dudaklarına dokundu. Dilini çıkardı, parmaklarımı yalamaya başladı. İşaret ve orta parmaklarımı dudaklarının arasından soktum. Yavaş yavaş emmeye başladı. Sağ elimle, kucağımdaki seksi ayaklarını okşamaya devam ediyordum. Küçük, ince, pedikürlü hali ve bordo ojeleri beni çıldırtıyordu. Topuğunu, tabanlarını öptüm, kokladım. Dizlerini karnına çekerek, iki ayağını birden kaldırıp yukarı uzattı. Ayaklarıyla yanaklarıma, dudaklarıma değdi. Baş parmaklarını sırayla emmeye, tabanlarını yalamaya koyuldum. Sağ ayağının tüm parmaklarını ağzıma soktum. Emerken; “Direkt amımda hissediyorum sanki dilini” dedi. İnleyerek kıvranmaya, ayağını ağzımın içine ittirmeye başladı. Hem kuduruyor, hem de beni kudurtuyordu. Ayağını yaladım, parmaklarını emdim, ıslak dudaklarımı şehvetle tabanlarında gezdirdim. Sikim yine demir gibi olmuştu. Zeynep, ben sağ ayağıyla sevişirken, sol ayağının tabanını sikimin üstüne sertçe bastırıyordu. Beynimdeki tüm kan bedenimin aşağısına göç etmiş, sikimde damarlar iyice belirginleşmiş, başım hafiften dönmeye başlamıştı. Kazık gibi olmuş yarrağımı Zeynep iki ayağının arasına aldığında, patlayacak hale gelmiştim. Sikimi ayaklarının oyuklarında hapsetmiş, gözlerini kapatarak inliyor ve tabanları bana dönük ufak ayaklarıyla gittikçe hızlanan gelgit hareketleri yaparak aralarında sıkışmış sikimi boşaltmaya çalışıyordu.

Bacakları yorulup hareketleri yavaşladığında, iki elimle belinden kavrayıp Zeynep’i yüzüstü çevirdim. Yarım saniyede, dantel külodunu yırtarcasına çekip aldım. “Domal!” diye emrettim. Hemen dizlerinin üstünde doğruldu ve o güzel kalçalarını bana sundu. Gözlerimin on – onbeş santim önündeki manzara muhteşemdi. Çizgi halindeki daracık amının sırılsıklam olduğu apaçık görülüyordu. Islaklıktan parıl parıl parlayan amından aynı zamanda muhteşem seksi bir koku yayılıyordu. Ama o anda beni amı değil, başka bir yeri ilgilendiriyordu. Dolgun ve çıkık götünün iki yanağını iki elimle kavrayarak ayırdım ve ağzımı üstteki dar deliğe gömdüm. Dilim göt deliğiyle temas ettiğinde, kalçalarını bana doğru iyice dikti. Ben yaladıkça, inlemeleri önce kontrol dışı hırıltılara sonra da bağırmaya dönüştü. Amından ve götünden yayılan o sıcak seksi koku beni çıldırtıyor, çıldırdıkça ben de dilimi ve dudaklarımı göt deliğine daldırarak Zeynep’i delirtiyordum. Parmaklarımı deliğine sokmaya başladığımda, “Krem. Can, lütfen krem” diye inledi. O anda, aslında hemen yanımda duran kırmızı renkli tüple uğraşacak halim yoktu. Önce bir, sonra iki parmağımı; hiç krem sürmeden göt deliğinden içeri soktum. Zeynep’in kasları gevşemiş, deliği açılmıştı ve başta düşündüğüm kadar dar değildi. Sol elimin iki parmağı götünün derinliklerine girerken, sağ elime dildoyu aldım. Bir süre daha parmaklarımla devam ettim. Götü iyiden iyiye kendini açınca, parmaklarım yerini dildoya bıraktı. Zeynep içinde şimdi neyin olduğunun farkına varmıştı. “Yapma Can, yapma!” derken, bir yandan çırpınıyor bir yandan da sol ayağıyla sikime uzanmaya çalışıyordu. Ben dildoyu ıslak, sıcak ve davetkar göt deliğine sert hareketlerle sokarken; o da hem bu hamlelerden kaçmak için kendini geri çekmeye çalışıyor hem de ayağıyla sikime ve zevkten şişmiş taşaklarıma saldırıyordu. Boştaki elimle sikimi sıvazlayıp amına girmeye hazırlanırken, oraya girdiğim anda bir yanardağ gibi kavurucu sıcaklıkta, şiddetle patlayacağımı biliyordum.

Dildoyu yavaşlatarak, sikimi Zeynep’in amına dayadım. Resmen sırılsıklamdı. Tam girerken, “Can lütfen dur. Hemen şimdi sikme beni. Gel, içeri geçelim” dedi. Bir an şaşırdım. Sonra, olan bitenin zaten kocasıyla ikisinin ortak planı olduğunu düşündüm. Mehmet Zeynep’le sikiştiğimizi bugün duymadıysa bile, nasıl olsa bir gün öğrenecekti. “Peki Zeynep” dedim ve yataktan kalktık. Yatak odalarına geçerken, kapıda, “Mehmet’i uyandıralım mı?” dedim. Bende hala onun yanında gizli bir iş yapmaktan çekinir, hatta korkar bir ruh hali vardı. Zeynep kanapeye gidip kocasını birkaç kez dürttü, ismiyle seslenerek uyandırmaya çalıştı. Mehmet bir süre mırıldandıktan sonra, “Siz için. Ben artık içmeyeceğim” diye cevap verdi. Sıkı içmişti ve kendine gelemiyordu.

CanElsa (10 Ekim 2021)
Publicado por canelsa
há 2 anos
Comentários
Por favor, ou para publicar comentários